1. zaman gazetesi'nin "bir anda" nasıl bir tavır değişimi yaşadığını; üslubunun, konularının, konulardaki bakış açılarının ne kadar değiştiğiyle birlikte çok net bir şekilde görebiliyoruz. buna itirazı olan -varsa eğer- arkadaşların, sadece geçmişten günümüze manşetlere bakmaları bile bu değişimi net bir şekilde görmeleri için yeterli olacaktır.

    değişmek, hayır hayır vaz geçtim doğru kelime değişmek değil. döneklik denildiğinde, çıkarcılık denildiğinde, hatta "kedi ulaşamayacağı ciğere mundar dermiş" denildiğinde, aklıma gelen şey zaman gazetesi.

    mesela bunu sevgi akarçeşme'nin yazdıklarıyla/yaptıklarıyla anlatmak istiyorum:

    -polise başka bir ülkenin işgal gücüymüş gibi tepki vermek niye? bazıları molotofu atan da polis olabilir diyor. akıl tutulmasının boyutları... (11 haziran 2013-yani gezi-)

    hemen ardından aklıma gezi de erdoğan'a dizdiği methiyeler geliyor. hükümeti nasil akladığı... ve bu gece attığı tweet:

    -bir polis sadece yayın yaptığım için telefonu hınçla elimden aldı. bir kadın polis de hiçbir şey demediğim halde bana mukavemet ettin dedi. (05.03.2016 )

    ve bir klişe olmuştur artık ama söylemeden edemicem:

    "naziler komünistler için geldiğinde
    sesimi çıkarmadım;
    çünkü komünist değildim.

    sosyal demokratları içeri tıktıklarında
    sesimi çıkarmadım;
    çünkü sosyal demokrat değildim.

    sonra sendikacılar için geldiler,
    bir şey söylemedim;
    çünkü sendikacı değildim.

    benim için geldiklerinde,
    sesini çıkaracak kimse kalmamıştı."
    martin niemöller
  2. bayi satışı 20-30 bin aralığında seyreden gazetedir. 1 milyonluk tiraj'ın nasıl gösterildiğini aydın engin anlatmış idi.

    akp-cemaat kavgası'na fatih'in önerdiği perspektiften yaklaşmalıyız.

    naifliğe gerek yok, hepsi oradaydı!
    mutlu
  3. bu gazetenin malum süreçteki değişimi; edebiyatta, sanatta, mizahta ve basında kaliteli içerik üretmenin ilk kuralının 'muhalif bakış açısı' olduğunun kanıtıdır.

    gücü elinde bulunduranları övmenin iktidar sahipleri dahil kimseye faydası yoktur. muhalefet ne kadar güçlüyse, onun karşısında duracak iktidar da en az o kadar güçlü olur. tıpkı her aslanın en yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşması gerektiği gibi.

    boşuna dememişler "akılsız dostum olacağına akıllı düşmanım olsun" diye.

    not: bu yorum kesinlikle iktidar övgüsü içermemektedir,muhalefet övgüsü içerebilir.
  4. tam anlamıyla bir manipülasyon kağıdı. hayatımda bu kadar yanlı yayın yapan bir kağıt parçası görmedim. bozuşana kadar iktidar yanlısı haberler yapardı, şimdi tam tersi.

    mesela uludere'deki olaya önce kaza deyip hükümetle araları açıldıktan sonra katliam demeleri gibi.
  5. beter olun demekten kendimi alamadigim yayinimsi.yillardir iktidarla birlikteyken aniden hangi pastayi bolusemediniz de boyle oldu diye merak ettigim yapi.
    (bkz: evlerine atesler salsin)
  6. bu dünyada zalimin de, hukusuzun da, hak yiyein de bir gün bedel ödeyeceğini gösterdiği için kendisine yapılanlara çok üzülmemekle birlikte, yapilanin da ayri bir zalimlik ve hukusuzluk olduğunu görüyorum ve onun de cezasinin çekileceği günleri iple çekiyorum.

    sadece şekil itibariyle gazeteye benzeyen kağıt parçaları bütünü. yakında kapatılacaktır.
  7. entelektüel islamın olamayacağının yegane örneği olan gazete.

    entelektüelizm en başta bilgi birimi, bilgi aktarımı, yeni bilgiler oluşturma sistemidir. islam inancı ise 1400 yıllık hurafe ve dogmaların bir ürünü olan değişmez düşünce tarzıdır. dibine kadar ritüelizme batmış bir inanç sisteminden entelektüel düşünce çıkmaz.

    çıkarmaya çalışırsan da zaman gibi tetikçi, şovenist, makyavellenist bir oluşum çıkar.

    bir yanım "bu insanlara haksızlık yapılıyor" diye bağırıyor ama diğer yanım "çok can yaktılar bedeli olmalı".

    işin kötü yanı hesap soranlar tarihin en iğrenç iktidarı.
  8. eline alıp bir kere bile sayfalarını karıştırmayanların yorumlarını, yayın politikalarını, yayın politikasındaki değişiklikleri falan bir kenara bırakırsak, gazete gibi gazeteydi. sayfalarca makale olan tek yayın organıydı. görüşüne katılırsın katılmazsın o ayrı. en azından kendi görüşlerinin propagandasını yazı yoluyla yapmanın güzel örneklerinden biriydi. bir dönem "sağın cumhuriyeti" nitelemesinin yapıldığını da duymuştum.
  9. o artık kayyumlu gazete.
    akp ile olan savaşları kendileri için olabilecek en hayırlı olaydır çünkü gerçeği görmüşler ve kendilerinden utanmışlardır. muhalif olmak ne demek bunu anlamışlar, laiklik daha bi kıymetli olmuştur.
    kayyum olayından sonra, bir umut arapları savaşa çağıran halife edasıyla, dini kullanmaya devam eden, bunun sömürüsünü yapan ve bizzat yakından da tanıdığım nur cemaati(yani fethullahçılar) ile zaman gazetesi,
    din lideri benimsedikleri adamların fikirlerinden kurtulup genel özgürlükçü bir dünya görüşünü kabul etmedikleri sürece,
    ne bir adım ileri gidebilirler ne de akp baskısından kurtulabilirler.
    çünkü bunlara baskı yapan parti de yine dini kullanıyor.
    saçmalık içinde saçmalık.
    şimdi gezide direnen insanlardan yardım dilenir hale geldiler. şunu hatırlamakta fayda var: samanyolu tv
  10. zaman gazatesine kayyum atanması, "bir nusubet, 40 nasihattan iyidir" dediğim olaydır. zamanında akp ile kolkola, memlekette atatürkçü, yurtseven, aydınlık adam bırakmadılar, hepsini ergenekoncu, balyozcu vs diye yıllarca suçsuz yere içeri attılar. şimdi sıra onlarda. bir sonraki sıra akp.