• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (5.00)
zincirbozan
gazeteci abdi ipekçi suikastı ile başlayarak, 12 eylül 1980 askerî müdahalesine kadar tırmanan terör olaylarını, bu olaylarla başa çıkmaya çalışan siyaseti, ordunun yönetime el koymasını, siyasi liderlerin sürgüne gönderilişlerini ve o süreçte yaşananları konu alan zincirbozan, dönemi pek bilinmeyen yönleriyle yansıtıyor. film adını, 12 eylül sonrasında bazı siyasilerin mecburi ikamete tabi tutulduğu, çanakkale’deki zincirbozan askerî tesislerinden almaktadır.


  1. filmin senaristi avni özgürel olunca (sağ tandanslı biridir malum), bu yarı belgeselin senaryosu da taraflı olmuş, bir de kopuk kopuk. zamanında da sıkça eleştirilmişti hatta.

    !---- spoiler ----!

    * film çok hızlıca geçiyor, ne ara ecevit ve demirel arasındaki tartışmalardan erbakan'a ve konya mitingine, darbeden idamlara, özal'a geçtik anlaşılmıyor.

    * karakterler bariz taraflı. filme göre bülent ecevit bomboş bir adam, rahşan ecevit ise "aaa iyi oldu bülent, yeni atılımlarını gerçekleştirebiliriz" diyen ama bildiğimiz o rahşan hanım hırsını da yansıtmayan bir teyzecik. süleyman demirel ise sürekli darbeyi önlemeye çalışan çok iyi biri, nazmiye demirel hele, "süleyman sakın o askerlerle gitme, şerefinle öl şerefsizce teslim olma" diye bizans imparatoriçesi teodora gazı veren tam bir hükümet kadın. kenan evren'e gelince o da tamamen şartların zorlamasıyla iş başına gelmiş bir zavallı... erbakan lafı bir kere geçiyor, alparslan türkeş'in adı bile geçmiyor...

    * darbeyi hazırlayan tüm eylemler (yol kesme, suikast, karşıt görüşün mekânını kurşunlama, evde infaz vs) solcularca yapılmış gibi gösteriliyor, geçişlerde bu eylemleri yapan tetikçiler hep "halkın adaleti, kahrolsun faşizm" diye bağırıyor. solcular kadar örgütlü ve terör eylemlerine girmiş mhp ise hiç yok. sadece mehmet ali nuroğlu'nun oynadığı bir mehmet özbay karakteri var (abdullah çatlı yani), onun da konuştuğu kontrgerilla şefi "bahçelievlerde öldürdüğün tip'liler" gibi bir şey diyor da öyle anlıyoruz kim olduğunu, yoksa hiç de önemli biriymiş gibi durmuyor bile... sanki "reis" kod adını boşuna almamış, ügd yöneticiliği yapmamış hiç. ha bir de kemal türkler cinayeti şöyle bir görünüyor, o da "nihat erim cinayetinden sonra değinmeden geçmeyelim bari" diye...

    * solcularla ilgili bir de ahlâksızlık göndermesi yapılmış. tipinden dursun karataş olduğu anlaşılan örgüt lideri, yardımcısına "erim suikastını yapan x kadın yoldaşı istiyorum" diyor, yardımcı "abi o biraz huysuzdur, y yoldaşı versek" diye cevap veriyor. örgüt içinde özellikle lider kadronun sınırsız bir cinsel özgürlüğü olduğu, alt birimlerde evliliğe bile zar zor izin verilirken liderlerin istediği kadın militana tecavüz edebildiği hep anlatılır, özellikle abdullah öcalan'ın haremi konusunda çok şey yazılmıştır, yine de insanları kızdırır mı bu gönderme, kızdırır...

    * amerika'nın darbeye olan dahli, cia ajanlarının biraz kör göze parmakvari diyaloglarıyla gösterilmiş. ayrıca "hiram abas çok zorluk çıkarıyor, uğur mumcu da öyle" sorularına "bu aralar bizim çocukları rezil edecek bir suikast yaptıramayız, şimdilik dursun sonra hallederiz bunları" dedirtip bazı faili meçhulleri de üstlendiriyorlar. kurmaca deyip geçersen neyse de böyle de belgesiz belgesel havasıyla ağır gelebilir. ayrıca turgay tanülkü'nün gözaltına alınması, bazı cinayetlerin üstüne kalması, haksız yere hapis yatanları da iyi betimlemiş.

    * filmdeki idam sahnelerini beğendim, ama bu konuda erdal eren'in suçunu açıkça belirtirken mustafa pehlivanoğlu'nun suçunu söylememek, ayrıca erdal eren hakkındaki ünlü yaş tartışmasına değinmemek "tüm olayları solcular çıkarıyor"la aynı kapıya çıkarmış işi...


    !---- spoiler ----!