1. hakikatları araştırma komisyonu, "geçmişten kalan çatışmaları çözebilme umuduyla, bir devlet ya da duruma göre devlet dışı aktörler tarafından geçmişte yapılan haksızlıkları ve işlenen suçları keşfetmek ve ortaya çıkarmakla görevli bir komisyondur. "

    bu komisyonun amacı salt birilerini cezalandırmak ya toplumun gazını almak gibi paletif çözümlerin ötesinde onlarca hatta yüzlerce yıldır süren, toplumun belleğinde olumsuz izler barındıran köklü sorunların kaynağını incelemek ve toplumu bilgilendirmektir.

    komisyon fail-i meçhul kalmış olayları ele alırken olayların tüm aktörleriyle görüşür ve hatta gerekirse onlara dokunulmazlık vererek sadece hakikatları anlatmalarını ister. ceza alma korkusundan arınan aktörler, bu olaylarla ilgili tüm ayrıntıları kendi kusurlarıyla birlikte anlatırlar.böylece hem ceza almaktan hem de vicdan azabından kurtulurlar.

    hakikatleri araştırma komisyonları baskıcı rejimlerin yaşandığı ya da darbelerin gerçekleştirildiği ülkelerde bu rejimlerden çıkış sürecinde kurulmuştur. şili, arjantin, güney afrika, guatemala, endonezya, ruanda bu tip komisyonların kurulduğu ülkelerden bazılarıdır. on yıllarca ırkçı apartheid rejimi altında yaşamış güney afrika ise bu komisyonun en işlevsel kullanıldığı ülkedir.

    ülkemize gelince, 93 yıllık tarihinde 60 darbesi,80 darbesi,28 şubat post-modern darbesi,derin devlet fiilleri, jitem cinayetleri, 90'lı yıllarda yaşanan siyasi cinayetler,ohal dönemleri, terör örgütleriyle-devlet ilişkilerinin haşır neşir olduğu dönemler, hatta cemaatlerin devlet yönetimine sızması gibi olağanüstü durumlar bir hayli fazladır.

    bu majör olaylar gerçek anlamda aydınlatılmadan, olayların aktörlerinden itiraflar alınmadan ne vatandaş devletine ne de devlet vatandaşına güvenemez. bu olaylarla ilgili herkesin kendine ait en az 1 senaryosu olur ve siyasi partilerin oyuncağı haline gelirler. tam da bu yüzden kime sorsanız "80 darbesi bize karşı yapıldı" türünden görüş bildirirler.

    hakikatları araştırma komisyonu tbmm üyelerinden ,tarihçilerden ,sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden, kanaat önderlerinden, tarafsızlığını korumuş aydınlardan oluşan bir heyet şeklinde kurulmalıdır. komisyon çalışmalarında tam bağımsız olmalı ve istedikleri kişilerle görüşebilmek için yetkili olmalıdırlar. üyeler komisyon çalışmalarından ötürü hukuki dokunulmazlığa sahip olmadırlar. çalışmaları hakkında da düzenli olarak kamuoyuna rapor vermelidirler.

    özetle bu komisyon, her geçen gün ayrışmanın derinleştiği ülkemizde bu zeminin oluşmasına etki eden tüm olayları derinlemesine inceleyerek, şeffaf bir anlayışı hayata geçireceklerdir. tarihe damga vurmuş bu olaylar aydınlatıldıkça da emin olunuz ki insanlar gözlerini açacak, aynı gemide olduklarının farkına varacak ve gerçeğin hiç de kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını öğreneceklerdir.

    son söz, "bu ülkede yapılamaz", "hayal görüyorsun" gibi peşin hükümlü eleştirilerde bulunmamanızı rica ediyorum. bu öneri bir kurtuluş reçetesidir fakat "kurtulmak istemeyen bir hastaya hiç kimsenin yardımcı olamayacağı" gerçeğini gayet iyi biliyorum.

mesaj gönder