-
youreads puanı (9.16)
-
enfes bir şiirin, ergüder yoldaş'ın nefis bestesi ve nur yoldaş'ın müthiş yorumuyla birlikte müzikle buluşmasıdır. attila ilhan'ın bestelenmiş şiirleri arasında en sevdiğidir. şairinin beğenisini kazanabilmiş olmasını sultan-ı yegâh makamında bestelenmiş olmasına borçludur.
yasaklarla boğuştuğumuz, siyasal iktidara zıt düşen en ufak söylemlerinde akademisyenlerin, gazetecilerin avukatların tutuklandığı, telefonların dinlendiği, katliamlar ve tecavüzler meşru görülürken, tck'da suç dahi teşkil etmeyen "cumhurbaşkanına hakaret" kapsamında sosyal medya operasyonları düzenlenip ip tespitleri ve ev baskınları yapılan, devlet aygıtının yaşamın her alanına müdahale ettiği ve yaşadıklarımızın başkasının yargısına tutsak olduğu bugünlerde, dönemin koşulları gereği besteye dahil edilmemiş olsa da benim için bu şiirin en manidar bölümü son bendidir. yasakları yasaklayıp karanlıkları aydınlığa kavuşturmak dileğiyle.
şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
nemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhın
gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
yansıyan yaslı gülüşmelerdir karasevdalı suda
bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda
eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda
ölümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
su yasak rüzgâr yasak açık kapılar yasak
belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın