1. yansımasıyla arasına giren aynadaki buğuyu, bir film karesindeymişçesine elinye sildi. daha tam kurulamadığı alnına yapışan ıslak saçlarını geriye doğru attı ve karşısındaki adamın gözlerinin içine bakmaya başladı. ne görüyordu orada? başarısız bir sevişmenin ürünüydü. babam dediği adamın erken boşalma sorunu ve annem dediği kadının da doğum kontrolü denen olaydan bihaber durumu, bu sonucu doğurmuştu. iki beceriksiz cahilin boş lakırtısı. gerçi babasına pek de kızamıyordu, çünkü kendi hala dipsiz karanlık kuyulara girememişti. oldu ki denk gelseydi, o da daha nerede olduğunu hissedemeden söner giderdi. hayattaki tutacağı yer peçeteyle silinip çöpe atılacak kadarken şimdi aldığı bu şekil neye benziyordu? bir tohum ? olabilir. bereketli bir toprağa düşmüş gür bir meşenin palamudu olabilir miydi? yoksa çatlamış toprakta rastgele ısırılıp tükürülmüş bir salatalığın tohumu mu? bu daha yakın geliyordu aynadaki yansımasına. oysaki bakışlarını aynadan bedenin aşağısına çevirdiğinde gördüğü şeyin cevabı olmasını yeğlerdi bu sorunun fakat o da daha çok tüylü bir bamyanın tohumuydu. ?tohumunu siktiğim? diye küfretti içinden. sonra saç kurutma makinesinin düğmesine basarak, saçını kurutmaktan çok çıkarttığı gürültüyle beyninin içindeki sesleri bastırmaya çalıştı ya da tohumlarını savurmaya.

mesaj gönder