1. "sahiplenme" kavramını çoğu erkek de olduğu gibi çoğu kadın da yanlış algıladıkları için, kimi tarafından çok sempati duyulsa da kimine göre çok itici bir kelime . kadın olarak düşünüldüğünde asla " bağımlı " olmayan bir bireyin, sevdiğine sahip çıkmasıdır. anası, babası yok mu da sahip çıksın bu meftun, diye düşünülse de; olayı aşk-sevgi için ele aldığımız zaman bu tamamen farklı bir boyut kazanacaktır.

    kadın ne kadar güçlü olursa olsun erkeği söz konusu olunca kedi gibi olur. kolları altında yer almak ister, güvende olduğunu bilmek ister. bu durumda kişinin kendine yetiyor olmasının hiç bir manası yoktur. özellikle kadın içi ele aldığım zaman, istediği kadar gözü kara, güçlü (her anlamda), kendini geliştirmiş... vs sıfatlara sahip olsun; sevdiği kişinin katacağı o his hiç bir duygunun yerini alamaz. bu sebepledir ki sahiplenme kavramı bir ilişkinin aslında temellerinden biridir. "bu kadar da bel bağlanmaz ki ama canım." dediğini duyar gibi oluyorum bazılarının lakin sevgi barındıran bir şey kendi içinde ilgiye açtır. ilgi de kendini hissettirmekten geçer. abartılı çizgilerle çekilmemiş her sahiplenme duygusu kadını da erkeği de birbirini daha çok ve derinden bağlar.

    erkekler tarafından bakıldığı zamanda ise asla kadına zulmetmek adına işlenecek bir ceza olmamalıdır. kimi erkeklerin "kıskançlık" adı altında irdeledikleri mesnetsiz duygu birikimi, ne yazık ki sahiplenmeyle doğru orantılı olarak kullanılıyor. kadın tatmin aracı değildir asla. kadın da hangi duygu, kimde nasıl duruyor ayırt etmesi gerekmektedir. "ama seviyor" diye bir düşünce ile bilir bilmez bir hisle ayaklarına pranga vurmuş bir ilişki içinde bunu sahiplenmek olarak nitelendirmek ahmaklık olur.

mesaj gönder