1. aşağıda kehf suresinin 74.ayetinin türkçe meailini olduğu gibi paylaşacağım. ilgili ayeti okuduğum ilk anda dehşete kapıldım ve aklıma gelen ilk şey berkin elvan oldu. hani katledildikten sonra arkasından "zaten yaşasaydı terörist olurdu" denilen çocuk,berkin elvan..

    sabredip ayeti okursanız muhtemelen sizinde aklınıza ilk olarak berkin elvan ve katledildikten sonra arkasından "büyüselerdi memlekete hayırları dokunmazdı" denilen diğer nice çocuklar gelecektir.

    işte kehf suresi 74.ayetinin türkçe meali:

    " hizir aleyhisselâma verilen ilmin mahiyetini anlayabilmek için musa (a.s.) ile olan yolculugunu kur'ân-i kerîm kisaca söyle anlatir: hizir (a.s.), yolculukta karsilasacaklari olaylara musa peygamberin sabredemeyecegini kendisine hatirlatmis ve o'ndan sabir için söz almistir (el-kehf,18/66-70). önce deniz sahilinde, yolculuk için bir gemiye binmislerdi. hizir (a.s.) bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için geri dönmek zorunda kalmistir. musa (a.s.) sabredemeyip söyle demistir: "gemiyi, yolcularini bogmak için mi deldin? dogrusu çok kötü bir is yaptin" (el-kehf; 18/71). yolculugun sonunda, ilk bakista görünmeyen ve perde arkasi bilgi niteligindeki sebebi hizir (a.s.) söyle belirtir: "o, deldigim gemi, denizde çalisan birkaç yoksulundu. onu kusurlu yapmak istedim. çünkü gemi yolculuga devam ederse, ileride her saglam gemiye el koyan bir kral (deniz korsanlari) vardir" (el-kehf, 18/79). yolculuk sirasinda, diger çocuklarla oynamakta olan bir çocugu öldürdü. musa (a.s.): "kisas olmadan, masum bir cana nasil kiyarsin? dogrusu çok kötü bir is yaptim, dedi" (el-kehf,18/74). küçük çocugun bu erken yasta vefat ettirilme sebebi hizir (a.s.) tarafindan söyle açiklandi: "öldürdügüm erkek çocuga gelince; onun anne ve babasi mü'min kimselerdi. ileride onlari isyan ve inkâra sürüklemesinden korktuk istedik ki, rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametli birini versin" (el-kehf, 18/80,81). burada cenâbi hak'kin, anne-babanin hayirli kimseler olmasi sebebiyle, ileride kendilerini üzecek, büyük sikintilara sokacak bir çocugu erken yasta vefat ettirip, onun yerine daha hayirli bir evladin verilmesinin, gerçekte o aile için " hayir" olduguna isaret ediliyor.
    yolculugun üçüncü merhalesi kur'an'da söyle anlatilir: "musa ve salih kul yollarina devam ettiler. sonunda bir köye varip, halkindan yiyecek istediler. halk ise onlari misafir etmek istemedi. musa ve salih kul, orada yikilmak üzere olan bir duvar gördüler, salih kul hemen onu dogrultuverdi. bunun üzerine musa: "isteseydin buna karsilik bir ücret alirdin, dedi. salih kul söyle dedi: iste bu seninle benim aramizin ayrilmasi demektir. sabredemedigin seylerin içyüzünü sana anlatacagim" (el-kehf, 18/77,78). evi, ücretsiz tamir etmesini salih kul (hizir) söyle açiklar: "bu ev, sehirde iki yetim çocugun idi. duvarin altinda kendilerine ait bir hazine vardi. bunlarin babalari salih bir kimseydi. rabbin, onlarin rüstlerine erip, hazinelerini bizzat kendilerinin çikarmalarini istedi. bu rabbinden bir rahmettir. ben bunlari kendiligimden degil, allâh'in emriyle yaptim. iste, sabredemedigin seylerin içyüzü budur" (kehf 18/82).

    bu hikmetlerle dolu yolculuktan, insanlarin günlük hayatta karsilastiklari bir takim olaylarin, bazan büyük felaketlerin bir görünen yüzünün bir de asil perde arkasinin bulundugu anlasilmaktadir. bazan ser olarak görülen olaylarin arkasindan büyük hayirlarin ortaya çiktigi görülmektedir. âyet-i kerîmelerde söyle buyurulur: "hosumuza gitmedigi halde, savasmak size farz kilindi. belki de hosumuza gitmeyen bir sey sizin için daha hayirlidir. belki hosunuza giden bir sey de sizin için daha kötüdür. allah bilir siz ise bilmezsiniz (el bakara, 2/216). "... eger karilarinizdan hoslanmiyorsaniz. olabilir ki, hosunuza gitmeyen bir seyde allah, sizin için çok hayir takdir etmistir. " (en-nîsâ, 4/19). rasûlullah (s.a.s.), hizir (a.s.)'in ilmiyle ilgili olarak, gemi yolculugu sirasindaki bir konusmayi söyle nakleder: "bir serçe, denizden gagasiyla su alip, gemiye konmustu. hizir (a.s.) bunu hz. musa'ya göstererek söyle dedi: allâh'in ilmi yaninda, benim ve senin ilmin, su serçenin denizden eksilttigi su kadar bir seydir" (buhârî, ilm, 44, (el-enbiyâ, 27, tefsîru sûre 18/2; müslim, fezâil, 180; ahmet b. hanbel, müsned, ii, 311, v, 118; bilgi için bk. ibn kesîr, tefsîru'l-kur'âni'l-azîm, istanbul 1985, v,172-185). "

mesaj gönder