1. bak bak bak sen şu tatlı su müslümanlarına... yav siz harbi zeki akıllı adamlarsınız. cidden bunu söylerken en ufak bir ima veya ironi kullanmıyorum. içten gelen samimi bir iltifat ve hayranlık bu. cidden 7-8 paragrafta bir "çocuğu" öldürmeyi haklı gösterebildiniz ya bundan size edeceğim her küfürde dilimi yılanlar ısırsın. allah cidden insanları farklı farklı yaratmış. allah'a yemin olsun ki sizin kadar yaratıcı zihnim yok benim. şu kıvırtkanlık, şu evirip çevirme.. pes doğrusu
    neymiş efendim "çocuk ilerde anasına babasına hayırsız evlat olacakmış." ee napalım o zaman? "öldürelim" ama daha çocuk bu? "yok hayırsız bu öldürek." ya çocuğu alıp onu kendin ailesinden daha iyi yetiştirecek bir aileye versek? "yok sütü bozuk bunun öldürek" yahu madem sütü bozuk niye bu dünyaya gönderildi kalite kontrol aşamasında bir sıkıntı çıktı desem allah öyle şey yapmaz. e o zaman niye? "bak şu denizden su alan kargayı görüyon mu?" evet. "sana girsin!" .............. (kusura bakmayın dayanamadım neyse savunmaya devam) "allah onu cennetine alacak sen merak etme yiğen." nası yane? "sınavsız kitapsız cennetlik o" niye? "çünkü allah öyle istiyor." onun gideceği cennet ile benim gideceğim cennet farklı mı? "yooo" e madem aynı cennete gidecez o sınavsız kitapsız girerken ben ne bokuna bunca cefa çekiyom. hadi beni siktir et ben yetişkinim. o çocuğun yaşında açlıkla, pislikle, daha nice zorluklarla yaşayan çocuklar var. o çocukların bu çocuktan farkı neydi ki sınavsız giremiyorlar cennete... onların günahı neydi birer yetişkin olmak zorunda kalacakla- ve burada musa'nın kafası uçar "çünkü her zaman ki gibi" allah yüce ilmini göstermiş ve emriyle hızır a.s'ın (ya da her ne bok bilge sikimse) musa'nın kafasını uçurarak sevgili kulunu bir kafir olmaktan kurtarmış. ve cennetine koyuvermiştir. o çocuğu da musa'nın yanına evlat olarak vermiş ve böylece sonsuza dek mutlu mesut yaşamışlar..
    gökten üç elma düşmüş ve o üç elma her zamanki gibi sevgili olarak yaratmadıklarının götüne girmiş.

    hatta dur hikayemiz daha bitmedi daha yeterince kıvırtmadım. biliyorum yeterince uzun bir açıklama yapmadım. yapamadım. ne de olsa bir müslüman değiliz, "atayiziz". (aslında ateist değilim ama maalesef müslüman olmayan herkes gibi "ateyiz" kategorisine giriyoruz) ancak yine de islam'ı size daha iyi açıklayabilmek, ne kadar tatlı, şirin, barışçıl bir din olduğunu göstermek için elimden geldiğince müslüman olmaya çalışacağım. haydin hikayedeki "yok sütü bozuk bunun" kısmından devam edelim:

    ya ben evlat edinsem bu çocuğu e ne de olsa peygamberlik verilmiş bana? "lan daha sen kendi milletine katlanamıyon bu çocuğa nasıl katlanacan?" hiç mi alternatif bir yol yok koskoca allah evrenin en zeki,akilli,kudretli varliği hiç mi alternatif yol bulamiyor? "bak gülüm bu çocuk kadere mahkum şimdi kader ne diye sorucan biliyorum ama cevaplaması kolay değil bak şimdi zamansal olarak düşünmeyecen yapısal olarak düşünecen....bla bla bla bla... büyük resmi görmüyorsun allah'ın bu büyük oyunu bozar..blabalblablabla aslında flamingolar çok şirin hayvanlar tüylerine bir dokunsan çok yumuşacık...blablablablablabla... erkek denizatlarının dişileri için hamile kaldıklarını biliyor muydun bak işte görüyor musun rabbinin ilmini...blablablabla...dünkü maçı izlemedin mi ki böyle konuşuyorsun. görmedin mi f.c. firavun takımının oyuncularının hepsi hayvan gibiyken senin israiloğulların çük gibi görünüyordu. maç bildiğin çüklerbirliği vs. f.c. firavun maçıydı. e normal adamların hepsi özel piramitte antreman yapıyorlar. hele o forvetleri yok mu? neydi adı onun.. dur hatırlayacam.. tuttuğunakoyan olması lazı-" tutanc'mon olmasın o(tutankamon diye okunur)- "her ne boksa işte anladın sen beni. adamın kendine özel piramiti varmış. piramitin içinde sadece kendisinin kullandığı bir futbol sahası varmış. işte tüm bunlara rağmen rabbin senin ümmetine acıdı da sadece 7 farkla yenilmelerini sağlamadı mı? istede 15 farkla yenebilirlerdi rahatça ama rabbin burada da kudretini ve rahmetini göstermedi mi?" harbiden göstermiş... "sözümü kesme daha bitirmedim. o rabbin ki isterse dağları yerinden oynatır ...blablablablabla... isterse pembe orangutanları kırmızı olanlara üstün kılar. dünkü maça gelirsek...blablabla...o konuda israiloğullarına ben de kırgınım..."

    152563 sayfalık bir konuşmadan[ya da yazıdan;)] sonra:

    "yaa musa efendi ya bunca şeyi görüp de nasıl rabbinin hikmetinden sual sorarsın?"
    musa'dan cevap gelmez çünkü musa cevap verme fırsatı bulamadan ölmüş ve geriye sadece iskeleti kalmıştır.



    evet sevgili youserlar bir kıssadan hissenin sonuna daha geldik. kafanızda "e musa ölünce nereye gitti? kafir mi öldü yokda müslüman mı?" sorusunun kaldığını biliyorum ancak bu benim gibi aciz bir ateyizin cevaplayamayacağı bir soru. onu ancak allah bilir. bir de müslümanların cevaplayabileceği bir soru. ancak soruyu sorduktan sonra musa'nın durumuna düşmeye hazır olun. eski bir müslüman yeni bir kalp gözü kör olan olarak sağlıcakla kalın.

mesaj gönder