1. bizim memlekette pek gelişmiş bir mevzu değil. şu an yaşadığım ülkeye geldikten sonra nasıl derya deniz bir alan olduğunu fark ettim.
    son dönemde üzerine çok konuşulan yazılıp çizilen bir konu var malumunuz. daha az tüketmek. bunun türlü yöntemi üzerine çeşitli bloggerlar, ünlü ünsüz yazarlar hatta sosyal medyada takip ettiğimiz eş dost tarafından yazılan birçok yazı okudum bu güne kadar amma ne şahsen deneyimlemiştim ne de çok mümkün görünmüştü gözüme. gerçi haklarını yemeyeyim türkiye’de bunu bildiğin zor şartlar altında yapan yapmaya çalışan bir iki arkadaşım var. neden zor şartlar olduğunu birazdan açıklayacağım. ama önce ben neler keşfettim burada “az tüketmek” için bunları anlatayım.

    ikinci el eşya kullanmak. bizim memlekette ayıp, bazılarına göre iğrenç, çoğu zaman “fakirlik” emaresi hatta kimine göre aşağılayıcı bir şey bu. ne garip değil mi? 80’ler-90’larda orta halli ailelerin çocukları olarak yetişen çoğumuz aslında -varsa- önce ablalarımızın abilerimizin sonra kuzenlerimizin küçülen kıyafetlerini giyerek büyüdük. kıyafetleri iyi kullanmamıza bu nedenle özen göstertirdi annemlerimiz. daha bizden sonra giyecekler vardı ne de olsa onları. bu kültürle büyüyün ailelerin çocukları plazalara girince mi oldu yoksa artık böyle büyütülen çocuklar da mı kalmadı bilemiyorum. ancak istabul’da ne çocuğuna başkasının “eskisini”(!) giydiren bir anne görebildim son dönemlerde ne de bırakın kıyafeti son derece önemsiz ve hijyeni önemsiz eşyaları bile ikinci el kullanmayı aklından geçiren insanlar. birincisi sen aklından geçirsen toplumun o üstüne diktiği alnından girip ensenden çıkan bakışlarının altında ezilmeyip hayatta kalmayı başarman gerekiyor. hadi o kadar başarılısın diyelim. peki hangi ortamdan nereden bulacaksın ki ikinci el eşyayı da kullanacaksın. bak haksızlık etmeyeyim kullandığımız ama artık istemediğimiz eşyaları başkalarına karşılıksız vermek konusunda oldukça cömertizdir. yok mudur çevrenizde bir ihtiyaç sahibi, kapıcının hanım çocuğu falan giysin bunları.. ama mesele almak olunca nasıl, ne cüretle ve nereden alacağız ki. son dönemde freecycle zincirleri oluşmuştu neyse ki ama çok yaygın değildi. neticede “başkasının eskisini” kullanmanın ayıp olduğu bir kültürden çıkıp gelince burada gördüğüm bu kültür beni önce şaşırttı sonra büyüleyip hastası etti diyebilirim:)

    öncelikle bu bir kültür işi ve ikinci el kullanmak bir yoksunluk, fakirlik mecbur olma meselesi değil burada. kimileri için yazının başında da belirttiğim gibi “daha az tüketmek”, kaynakların tüketimine daha az katkıda bulunmak iken kimileri içinse birçok mağazada bulamayacağın değişik ürünleri bulabilmek demek.

mesaj gönder