herkes belli argümanlarla savunmaya çalışmış ama olayın bu kadar basit olduğunu düşünmüyorum.

7 haziran günü olan seçimler için 'barış' sloganıyla insanlar tarafından sempati topladılar ve barajı geçerek türkiye için bir umut oldular doğrudur.

bu olaydan sonra bombaların patlaması, ülkenin kaos ortamına sürüklenmesi gibi sebeplerin arkasında kesinlikle diktatör bozuntusunun olduğunu düşünenlerdenim, her ışıd haberini göz ardı edip pkk yi ön plana çıkaran haberler yaptıklarından da bunu tahmin edebiliriz.(sakın olaki pkk veya ışıd'i savunuyor demeyin kalbinizi kırarım)

yıllarca (çocuk olduğum zamanlar bende dahildim buna) kürt algısı bu milletin dilinde en hafif tabirle 'kötü' olarak lanse edildi ve onlarında herşeyden önce insan olduğunu ezildiğini belki de kabul etmedik.

dediğim gibi 7 haziran belki hepimiz için bir şanstı, ama akp kadar hdp'nin de insanların umutlarının kırılmasında çaba gösterdiler. hiç bir zaman pkk'ya karşı tavır koyamamaları, 'tükürüğüyle insanları boğar' tarzı açıklamaları kimse kabul etmez, bunu ne o çomar dediğiniz kitleye açıklayabilirsiniz ne sağduyulu vatandaşa. bebek katilini savunmanın hiç bir yanlı tarafı olamaz. sen atatürk'ün mirasını ayaklar altına alıp meclis içinde slogan atarak bebek katilini savunamazsın bunun 'ama'sı o-la-maz. elinde silahla ben barış istiyorum diyemezsin üzgünüm.

demirtaş keşke her daim 'barış' söyleminin arkasında durup apo denilen şerefsizi bu kadar savunmasaydı diyorum çünkü bir dönem en sert ve keskin muhalefeti kendisi yapıyordu.

ülkem adına cidden üzülüyorum bizi diktatörlük ile apo'nun partisi arasında sıkıştırıp kaldıkları için muhalefete bile kızgınım.

not: hayatım boyunca 'ekmeleddin ihsanoğlu' dışıında chp den başka oy vermeyen bir birey.

keşke hepimiz 'göte göt' diyebilsek ama ülke dinamikleri öyle işlemediği için hep bir tarafı savunmak zorunda kalıyoruz.