1. atatürk 'ün çok sevdiğim bir sözü var bu konuda; "ilim tercüme ile olmaz, tecrübe ile olur" ^:(noktası noktasına bilmiyorum, orjinalinde farklı olabilir kelimeler)^

    sanırım büyük sorun burdan kaynaklanmakta. biz yabancı kaynakları hababam türkçeye çeviriyoruz eğitimimizi bu şekilde devam ettiriyoruz üniversite ve hatta lisansüstü boyunca.

    -elbette ki daha "tecrübe-tetkik" 'e dayalı, kalitesini bildiğimiz üniversite ve bölümler var ancak bu noktada tecrübeden de önemli; en büyük mesele bence "tabela üniversiteler"

    hocası olmayan, binası açılış anında bile yeterli olmayan üniversiteler açılıyor sürekli. eğitim için idealleri olabilir kurucuların ancak sistem oturana kadar orda okuyan öğrencilere kelimenin tam anlamıyla yazık oluyor.

    bahsettiğim iki konuyu bağlayabiliriz bu noktada; fiziksel dahil tüm şartları yetersiz olan tabela üniversitelerde tabi ki tecrübe-tetkik de eksik kalıyor, eğitim "zorunlu" olarak tercüme üzerinden gidiyor.

    sağlık bilimlerinden biraz konuşayım izninizle; idealde eğitim staj ağırlıklıdır, ben de son 1.5 yılı staj olan bir eğitim aldım. ancak görüyorum gençler çok yüksek puanlarla yeni açılmış üniversitelere gitmişler 2-3 aylık stajla, yeterli hasta bile göremeden mezun oluyorlar. sonra hastanede ilk iş gününde titremelerinin, önüne geçemiyoruz. kişileri yermek için söylemiyorum, onların hatası değil, sistemin büyük eksikliği buna yol açıyor.

mesaj gönder