• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
kokuhaku - tetsuya nakashima
genç bir lise öğretmeni olan yuko moriguchi emekli olacağını açıklar. küçük kızı ölen anne yuko onun ölümünden iki kişiyi sorumlu tutmaktadır: öğrenci a ve öğrenci b. kızı öldükten sonra yas tutan öğretmen anne, kızının ölümünden sorumlu olan öğrencilere bunun hesabını sormak için soğukkanlı bir intikam planı hazırlayacaktır.
  1. slow motion tekniği kullanılarak karanlık atmosferi şiirsel bir dille anlatmış yönetmen. öyle ki kanın sıçrama, sütün dökülme, zamanın geri akma anı görsel olarak müthiş haz veriyor.



    !---- spoiler ----!

    film, lise öğrencileriyle dolu bi sınıfın, süte teşvik politikasının girizgahıyla başlar. sınıfta kendini dinletmekte zorlanan ve öğrencileriyle olan ilişkilerine belli bir set çeken öğretmenin "süte hiv virüslü kan enjekte ettiği itirafı, giderek sınıftaki havayı değiştirmeye, şüphelere, tahminlere, gerilime ve en sonunda da korku ve paniğe sebep olur. bu uzun giriş, sanırım bugüne kadar izlediğim en iyi açılışlardandı. zaten bu yüzden pek çok kişi de o girişle başlı başına bi kısa film olur yorumu yapmış. hakikaten öyle. öğretmen, öğrenciler arasındaki "çocuk katilleri" a öğrenci ve b öğrenci diye isimlendirir. bu girişten sonra da film boyunca bölüm bölüm onların itiraflarına tanık oluruz zaten. her itirafla olaylar git gide birbirine girer. hikayeyi, kahramanların kendi ağızlardan dinlediğimiz için gerilim unsuru daha somut. finale kadar da bu gergin bekleyişten bi kırıntı bile azalmıyor. zaten finalle birlikte her şeyin çözüme kavuştuğu o anda, bi oh çekiyorsunuz. öğretmen ile öğrenci a’nın arasındaki çekişme kokuhaku’nun ana gerilim konusunu oluşturuyor. oyuncular çok iyiydi, gerçekçiydi. özellikle, öğrenci b'nin cinnet anı performansına bayıldım ben. hastaca harikaydı.

    !---- spoiler ----!

    reşit olarak kabul edileceği yaşa kadar çocukları birey olarak kabul etmeyen bu görüş, çocuk cinselliğini de, bir çocuğun bileisteye birisini öldürebileceğini de yok sayıyor. zaten öğrenci a'nın da finalde internet sitesine yaptığı konuşmada da dediği gibi "14 yaşından küçük olduğum için ceza almayacağım" filmi, seyirci nezdinde rahatsız eden şey de bu bence, henüz çocuk yaşta birinin işleyebileceği suçların sınırlarının günümüzde ortadan kalktığı gerçeği. 20 yıl öncesine nazaran bugün bambaşka gerçekliklerle büyüyen çocukların, artık fiziksel yaşlarının ötesinde bir bilince sahip oldukları gerçeği etrafında dönen film, baskın bir sosyal mesaj verme kaygısı olmadan japonya’nın bugünkü haline ayna tutmuş.
    izumi

mesaj gönder