• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.75)
seyrek yağmur - barış bıçakçı
bir pazar sabahı rıfat günlerin aynı kaba damlamadığını fark etti. “günler damlıyor ama aynı kaba değil,” dedi. gökyüzüne baktı: boştu. hiç bulut yoktu, aslında hiçbir şey yoktu. çağımızın çıplak güneşi her şeyi yok etmişti, enginliği, bulutları ve kuşları… maviyi bile yok etmişti, sonra da sırasıyla diğer renkleri, bazı sesleri, kelimeleri ve anlamları. insan bu yoklukta yeni bir şey söyleyemez, olsa olsa kendini tekrar ederdi.


rıfat, zamanımızın bir kahramanı gibi, bir niteliksiz adam gibi, bir aylak adam, bir lüzumsuz adam gibi, bir “r.” gibi, geziyor hayatın içinde. hayat, arada rıfat’ın dükkânına da uğruyor. rıfat, filmleri, kitapları, hayalleri, fikirleri, dertleri, mes’eleleri de geziyor. ortaya sorulmuş soruları üzerine alınıyor, bazı. neyin peşinde bu adam?

rıfat, bir hikâyenin içinde midir, anlamaya çalışıyor, insanın bir hikâyenin içinde olduğunu anlamasının yolunu arıyor… seyrek yağmura şemsiye açılır mı
  1. bir solukta bitiriverdim "bütün bir ömrü seyrek bir yağmurun peşinde geçen" rıfat'ın hazin öykülerini. güzeldi evet ama yine de, bizim büyük çaresizliğimiz gibi bir şaheseri okuduktan sonra daha fazlası ya da aynı güzellikte olanı olmasa da ona yakın bir şeyler beklemeden edemiyorum barış bıçakçı'dan.

mesaj gönder