1. mücadelesine duyduğum saygıyla birlikte ölüm yıldönümünde andığım ve hakkında yazılmış bir anekdotu aktarmak istediğim ira militanıdır.

    "bobby sands ve yoldaşlarının anısına"

    bobby sands, ingilizlerin işgali altındaki kuzey irlanda’nın belfast kentinde dünyaya gelir. 1972 yılında, henüz daha 18 yaşındayken ira militanı olmaktan dolayı tutuklanır ve 1976 yılına kadar ingiliz hapishanelerinde tutsak kalır. 1976 yılında serbest bırakılan bobby sands, 1977 yılında yeniden tutsak edilir ve long kesh hapishanesinin h blok’unda bulanan hücrelere kapatılır.
    h-blok, “savaş tutsağı statüsü” talep eden ve cezaevi yönetmeliğine uymayı kabul etmeyen tutsakların kalmakta olduğu bölümdür.
    h- blok, başlangıçta bir tecrit yeriyken, zamanla ingiliz hükümetiyle ira arasında mevcut olan savaşın en önemli alanlarından biri haline gelir. tutsaklar üzerinde baskı her geçen gün arttırıldıkça, direnişin şiddeti de artar.
    tarihe “battaniye adamlar” olarak geçen tutsakların direnişi yaklaşık olarak 5 yıl boyunca devam eder. tutsaklar 5 yıl boyunca çırılçıplak, yerleri ıslak, pencerelerinden ışık sızmayan hücrelerde tutulur. bu zaman zarfında banyo yapmazlar ve tuvaletlerini kaldıkları hücrenin zeminine yapmak zorunda kalırlar. tutsaklar tuvalet için bile olsa dışarı çıkarılmadıklarından dolayı tuvaletlerini yere yapıp, daha sonra bunları duvarlara sıva yapmak zorunda kalırlar.
    tutsakların bir tek battaniyeleri ve bir de üzerinde yattıkları şilteleri vardır. zaten “battaniye adamlar” ismi de buradan geliyor.
    direniş yaklaşık olarak 5 yılın boyunca sürer; tutsaklar her geçen gün sağlıklarını ve fiziki dirençlerini yitirmeye başlarlar. bu durumu daha fazla devam ettirebilmenin mümkün olmadığına kanaat getiren tutsaklar, uzun süreli bir açlık grevinin tek çare olduğuna karar verirler.
    açlık grevine başlayacak ilk grup belirlenir ve 27 ekim 1980’de 7 kişiden oluşan ilk grup açlık grevine başlar. bu grup içinde h-blok’taki ira sorumlusu hughes de bulunmaktaydı. açlık grevinin 52. gününde kısmen anlaşma sağlanır ve anlaşmanın yazılı hale getirilmesi istenir. anlaşmanın yazılı hale getirilmesi beklenirken direnişçilerden mc kenna komaya girer ve bunun üzerine açlık grevine son verilir. zira nasıl olsa prensipte anlaşma sağlanmıştır!
    lakin ingiliz hükümeti yapılan sözlü anlaşmaya uymaz ve açlık grevi fiyaskoyla sonuçlanmış olur.
    bu durum hem tutsaklar üzerinde, hem de dışarıdaki hareket üzerinde ağır bir moral bozukluğuna yol açar. bobby sands, kısa sürede kendini toparlar ve hem h blok’ta kalan tutsakları, hem de dışarıdaki hareketi yeni bir açlık grevine ikna etmek için yoğun bir çaba saf eder. bobby sands, hem içinde bulundukları durumu aşabilmek, hem de ira’ya moral ve alan üstünlüğü kazandırmak için bir açlık grevinin şart olduğunu ifade eder.
    örgüt buna şiddetle karşı çıkar ama bonn sands karar vermiştir. ilk açlık grevi direnişçisi olarak kendisini önererek, h-blok’da sonuna kadar gidecek yoldaşlar aramaya koyulur.
    bu kez sonuna kadar gidilecekti. bobby sands’la birlikte 3 ira militanı daha sonuna kadar gitmeye kararlı olduklarını açıkladılar ve ilk grup açlık grevi direnişçileri belirlenmiş olur.
    ira, tutsakların bu kararına karşı koymayı denese de, başarılı olamaz ve 1 mart 1981 tarihinde bobby sands 3 yoldaşıyla birlikte açlık grevine başlar.
    açlık grevi boyunca bobby sands’ın en çok korktuğu şey, komaya girdiğinde ailesinin izniyle yapılabilecek bir doktor müdahalesiydi. bundan dolayıdır ki açlık grevi boyunca annesini bunu yapmaması gerektiğine ikna eder ve ondan söz alır.
    5 mayıs 1981’’de, açlık grevinin 66. gününde bobby sands komaya girdi.
    annesi, kız kardeşi, babası, bir erkek kardeşi ve eniştesi bobby sands’in hastanedeki hücresine alındılar. bobby sands’in annesine söylediği son sözleri, “sen dünyanın en iyi annesisin, hep yanımda durdun,” olur. bu sözlerdeki mesaj açıktır, annesi oğlunun kurtarılması için doktorlara izin vermeyecekti. öyle de oldu. bobby sands’in annesi rosaleen, doktorların talep ettiği izni vermedi: “her anne gibi ben de oğlumu seviyorum ama yapamam, ona söz verdim.”
    rosaleen daha fazla oğlunun yanında kalamaz ve odadan çıkar.
    gece saat biri on yedi geçe, bobby kocaman bir nefes alır. bu onun aldığı son nefesti.
    bobby sands’den sonra dokuz yoldaşı daha öldü.
    ingiliz hükümeti geri adım atmadı ama bobby sands ve yoldaşlarının ölümünden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
    aradan 35 sene geçti ama bobby sands ve yoldaşlarından söz edildiğinde içimizde hiç eskimeyen bir yara bizi esir almak için harekete geçmeye devam ediyor.
    bobby sands’la aynı hapishanede kalan ve o vakitler ira yöneticilerinden, şimdilerde ise sinn féin lideri olan gerry adams, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “muhtemelen acımızı istediğimiz gibi yaşayamadık. irlanda’da size yakın birisi ölünce herkes cenaze evine gelir, merhumun nasıl öldüğünü anlatırsınız. bir adamın karısı, kocasının ölümünün hikâyesini yüzlerce kez baştan anlatır. ve bence biz bunu yapmadık.”

mesaj gönder