1. sevdiğim herifler.

    bir güzelleme amacı yok, salt subjektiflik içerir.

    mad madame'e denk gelemedim ama ilk albümlerinden beri bilirim. 4-5 saat program yaptıkları pearl jam, alice in chains, pink floyd çaldıkları, türkü söyledikleri konser seviyesinde olmayan performanslarını dinlerdim. konser- program ganimeti 7-8 adet penayı, alen ve cengiz'in bagetlerini hala saklarım.

    göreceliliği mutlak olmakla birlikte bence eski köprüaltı (1999)^:halimiz duman, köprüaltı, hatun, senin gibi, yalnızlık paylaşılmaz, hayatı yaşa, dağlar bağlar, dönek, istanbul^ albümleri ülkemiz rock tarihinin -tek şarkı değil albüm olarak- en iyi albümlerinden biridir. o zaman sadece belli bir kitlenin bildiği bize özellik durumu da vardı tabi ki.^:bu arada kaan'ın bir çok şarkıyı yazdığı ahu paşakay köprüaltı klibinde oynamıştır^

    iğrenç espirili bir konser anekdotu;
    -arkadaşlar cem'i bilir misiniz
    +cem, cem karaca, hangi cem?
    -yok pearl jam (jeremy introsu girer)

    hareketli, en güzel ve bazen en zorlu yani durumları keskin uçlarda yaşadığım zamanlarda şarkılarıyla yardımcı oldular.

    eleştirebilecek yönleri müzikal anlamda olabilir doğrudur, bazı şarkıları 3-4 akorla popülist bir tarzda yapılmışlık hissi uyandırabilir, kaan'ın vokali abartılı, bazen detone de bulunabilir.

    her şeyi yak uyarlaması ile yükselen bir ivme ile popülariteyi yakalamaya başladıklarından sonra da bize özgü olanın o çekiciliği bulansa da severek takip etmeye devam ettim. sevdiğin bir şey sevdiğin gibi devam ediyorsa ancak seven sayısı arttı, yaş grubu düştü, fanboy ya da fangirllerin abartılı, gereksiz fanatikliğine maruz kaldıysa da seversin.

    seatle, grunge temelli o umursamaz "biz bunu yaptık uyarsa" duruşlarına rağmen bizzat şahit olduğum kadarıyla mütevazı adamlar. bu noktada en azından müzikal anlamda sevilmese dahi saygıyı hak ediyorlar.

    kabul edilir edilmez, öncesinde baba gruplar olsa da ses getirebilme ve dönemsel özellikler nedeniyle aynı zamanlara denk gelen kurban, duman gibi gruplar, belli bir dönem haluk levent'in domine ettiği, o çok sevdiğim anadolu rock konseptinden ayrı bir kanal açarak, bir çok genci etkilemiş, tribute gruplar ya da üzerine yenilik koyularak farklı grupların doğmasına ilham olmuşlardır.

    klişe ayrılık, aşk temalı ve bu konular haricinde hayata ilişkin, politik hiciv içeren şarkıları da var.

    (bkz: dönek)
    (bkz: masal)
    (bkz: manası yok)
    (bkz: özgürlüğün ülkesi)
    (bkz: rezil)
    (bkz: iyi de banane)
    (bkz: eyvallah)
    (bkz: köpekler)
    (bkz: sınana sınana)

    saklı kalmışları;

    (bkz: elimdeki saz yeter canıma)
    (bkz: bal)
    (bkz: halimiz duman)
    (bkz: yalnızlık paylaşılmaz)
    (bkz: senin gibi)
    (bkz: yağmurun sabahında)
    (bkz: kolay değil)
    (bkz: akıbet)
    (bkz: of)

    grup, davulcu alen konakoğlu'nun bir dönem gruba dahil olması haricinde değişmeyen kadrosunu korumuştur;

    davul- cengiz baysal
    gitar, geri vokal- batuhan mutlugil
    bas gitar, geri vokal- ari borakas
    vokal, gitar -kaan tangöze.

    konser performansı^:türkiye'de ilk konser albümünü (2003) çıkaran gruptur.^ kayıt albümleri hariç albümleri;

    eski köprüaltı (1999)
    belki alışmam lazım (2001)
    seni kendime sakladım (2004)
    duman 1-2 (2009)
    darmaduman (2013)

    albümlerindeki şarkılarının çoğunun söz ve müziği kaan tangöze'ye ait olsa da tüm grup üyelerinin ayrı ayrı yapmış olduğu şarkılar vardır. bireysel anlamda her biri iyi müzisyendir.

    son olarak;

    kaan'ın, o popülaritedeki bir çok şarkıcının su misali bulunduğu kabın şeklini aldığı dönemde, solo olarak, aleni muhalif "gölge etme" albümünü yapması, akabinde her ne hikmetse magazinde boy boy özel hayatının gündeme gelmeye başlaması ayrı ilginçtir.

    kısa bir şeyler yazarım diye umuyordum, 17 yıllık geçmişimizi düşününce, kısa yazamadım sanırım.

mesaj gönder