1. bir kere ben pkk'liymişim gibi benle konuşamazsın küçük devletçik, o "güvenlik" kuvveti senin olduğu kadar herkesin ve herkes hesap sorar. herhalde karşıdakini terörist ilan etmek, söylemedikleriyle yargılamak en kolay toptancı yaklaşım. gerçi yaklaşımın bir polis kafasından çok farklı değil zaten. verdiğin örnekler bir elin parmağını geçmeyecek, çoğu saray medyası uydurması, kalan kısmı da silahlı bir örgüt tarafından savaş ortamında, kendileri tarafından "konttrol edilemeyen hata" olarak kabul edilen şeyler, tek tek olaylar üzerinden bir sosyolojik tanımlama yapamazsın, zilyon tane hak ihlali sayabilirim, kendi sanal dünyanda nasıl bir kafa yapın varsa evrensel ve özgür gündemi, yeni akit ile aynı kategoriye sokabiliyorsun.

    devletleri bağlayan kurallar vardır, devletler hukuku, savaş sözleşmeleri ve anayasalar, imzalanmış bildirgeler... beni bunlar ilgilendiriyor.

    bölgeden kaçan insanlar, savaşın devam ettiği ve hala kimliksiz olarak yıllardır varlığını sürdürdüğü kamışlı'yı neden tercih etsinler. türkiye'de her bölgede kürtler ve onların akrabaları var. insanlar akrabalarının yanına gidiyor, köylerin 90larda boşaltıldığı artık asker ifadeleriyle bile gerçek, jitem gerçeği de kabak gibi ortada duruyor, bugün de aynı klik şehirleri boşaltıyor ve sen kalkıp kürtler kamışlı'yı tercih etmiyor diye buna kanıt sunuyorsun.

    sözde dediğin kadın profesör, ayrıca kemikler de fotoğraflandı, sana gösterince anlayacak mısın. merak etme öyle bir saray medyası var ki bunu yalanlamak için elinden geleni yapar. şuan tipik bir iktidar sözcülüğü yapılıyor ve onun argümanları kullanıyorsun, 52 kişinin öldüğü 6-7 ekim olaylarında "neden yasin börü'den söz etmiyorsunuz" diyen iktidar kafası gibi.

    evrensel insan hakları bildirgesinin ilk şartlarından biri yaşam hakkıdır. türkiye bu bildirgeyi imzalamıştır, cumhuriyet savcıları, anayasa mahkemesi, aihm bu ihlali önemsemezse halk kendi önlemini alır. demirtaş'ın serhildan çağrısı bu yüzdendir. pkk'nin yaptıklarının hesabını kendisi verir. ancak bölgeyi hem %90 pkk'li ilan edip aynı insanların evlerinden kaçarak yine ülkenin başka bir yerine sığınacak kadar masum, aynı insanların öldürülmelerinde bir mahsur olmadığı kadar suçlu olduğunu iddia etmek nasıl bir kafa ben anlamadım.

    devlet demokratikleşmediği sürece bu savaş devam edecektir, kimse hiç bir yeri "temizlemiş" falan değil, olmadığını da göreceksiniz. tipik polis kafasıyla bu işler çözülmez, gidin ihd bürolarına sorun ülkede neler olup bitiyor, binlerce ölümün yalan olduğunu, hepsinin örgüt tarafından devletin üzerine atılmak istenen şeyler olduğunu iddia edeceksiniz galiba.

    halen öldürülen insanlar için çirkin ifadeler kullanmaya devam ediyorsun, kulak memesi nedir arkadaş, biz burda birbirimizden nefret etmeyelim diyoruz ama bu yazdıklarınızı bölgedeki bir genç okusa sizden tiksinir. devletin güvenlik güçleri suç işlemiştir hem de binlerce kez, bunu bu ülkenin vatandaşı olarak savunmak zorunda değil kimse. ırkçılık ve nefret ciğerinize işlemiş ki farketmiyorsun ne dediğini. sana faşizmi anlatmak neye yarar, içinde her türk geçen kelimeye foşik diyormuşuz. nefretini buradaki insanlara bulaştırma, yanlışı yanlışla savunma, güçlünün seni yanlış yönlendirmesine izin verme, öldürülen her masumun vebali hepimizin omuzlarındadır,

    edit: savaşı güçlüler başlatır güçlüler bitirir. ben güçlü olandan gereğini en demokratik şekilde yapmasını beklerim bir vatandaş olarak. bu olay bu kadar basit. katliamların tarafı olmayacağım, benim adıma yapılan hiçbir öldürmenin tarafı olmayacağım.
    edit 2: bu da yeni haber yani devletin tutuklama şansı olan insanları yakarak öldürmesini savunacak kadar çıldırmışsınız

mesaj gönder