1. senaryosuyla gönülleri feth eden, madison square garden'ın karşısından, posta ofisinden yükselen bir gücün, birlikteliğin birliği olmamızı sağlayan oyun. 2013 yılında geliştirilmeye başlanılan, 2016 yılının şubat ayında piyasaya sürülen oyun.

    ubisoft'un kendisini daha da ileriye götürmek adına bir şey yapmayıp, var olan engine üzerinden farklı senaryolar, farklı lezzetler düşüncesiyle ortaya çıkarttığı oyun zincirinin 2. dalgası ^:ilki watch dogs^ olduğu kanaatindeyim.

    mevzu kısaca şöyledir: kara cuma günü para ile yayılan yeşil zehir, yada dolar nezlesi olarak adlandırılan çiçek hastalığı pandemisinin tüm new york şehrine yayılması ve göçertiyor. bizim maceramız bu olaydan tam 22 gün sonra başlıyor. devletin idari birimleri, polis, itfaiye ve hastaneler çökmüş, açlık, susuzluk ve barınma ihtiyaçları oluşmuş. toplum kaosa sürüklenmiş. acil müdafaa birliği jtf (joint task force) ekibine yardım etmek the division'a kalıyor. division yani birlik. bu birime bağlı birbirinden bağımsız ajanlar olarak harekete geçiyor ve toplumu kurtarmak için mücadeleye başlıyoruz.

    oyun rpg olarak çıkartıldı. bu gerekçeye dayanarak kamerayı tps yerleştirdiler. gamer için vazgeçilmez olan fps, bu kez tercih edilmedi. bunun sebeplerini sıralamak ne kadar yerinde olur bilmem ama objelerin arkasına saklandığımızı ve "nişan al, ateş et, saklan" tarzında bir oyun oynamak ne kadar keyif verici olur? benim için 21. seviyeye ulaşana dek oldu.

    oyun new york'ta geçiyor fakat manhattan hudutlarından dışarıda oynayamıyoruz. açık dünya, manhattan sınırlarında yer alıyor. chelsea tarafından şehre ilk girişimizi yapıyoruz, daha sonra hell's kitchen'a oradan clinton ve times square'e ilerliyoruz. bu, ilk 10-15 seviye için harita. daha sonrası güneye inip bu kez doğuya ilerlemeye çalışıyoruz. oyunda sinir bozucu olan unsurlardan birisi de şehri step-by-step temizlemek yerine yok oraya git şu görevi yap, gel burada şu görevi yap şeklinde ilerlemesi.

    ilk başta bahsettiğim posta ofisi bizim ana üssümüz. burada 3 farklı departman var. medikal, teknik ve kolluk güçleri. herbirinin farklı görevleri var. medikal için araştırmalar yapıp, numuneler topluyoruz. kolluk güçlerine sokak çatışmalarında yardımcı oluyoruz. teknik ekip için buluta veri gönderimi, kesilen enerji kaynaklarını giderme işlemini yapıyoruz. bu görevler sonrasında bize puan veriyor ve bu puanlarla merkez üste yer alan departmanların içindeki bilgisayarları kullanarak birimleri aktif ediyoruz.

    oyunda geçilen her görev, bize deneyim puanı da veriyor. bu sayede seviye yükseliyor, daha yüksek seviyedeki silahları kullanabiliyoruz. bu da, daha güçlü rakiplerle çatışma anlamına geliyor. rakiplerde bizim gibi seviye seviye. sokak serserisinden, suç geçmişi olan ekip liderlerine kadar uzanan bir emir-komuta zinciri söz konusu.

    oyunun kamerası ve fps olmamasına karşı isyanların sebebi buradan başlıyor. çünkü bilindiği üzere aiming çok önemli ve gerek konsol oyuncuları gerek pc oyuncuları bu konudan pek memnun değil.

    oyunun bir de darkzone denilen karanlık bölgesi var ki, orada bu bağımsız ajancağızlarımız birbirleriyle kapışabiliyor, ekip olanlar ise ekip olarak savaşa girebiliyorlar. orada da farklı görevler var. işaret fişeği ile tüm zibidileri toplayıp onları ekip olarak indiriyoruz gibi gibi.

    sonuç olarak; oyun grafik, senaryo ve kaliteden 10 puan üzerinden 8 puanı alır. puanın birisi fps ve oynanılabilirlik yüzünden kırılıyor. diğer puanda görevlerin birbirini tekrar eden, standartlaşmış halinden kırılıyor.

    xbox one oyuncusu olarak oyunda daha önce hiç türk bir oyuncu ile karşılaşmadığımı hesaba katarsak, geceleri oyun oynarken yabancılarla uyum sağlamak, iletişime geçmek ayrı bir sıkıntı oluyor. öyle olunca ekiple ilerlenmesi gereken görevleri ve tabi normal pve görevlerinde de yüksek seviyeli düşmanların çetrefilli görevlerinde adam gerekiyor. bu da oyundan sıkılmaya neden oluyor.

    epeydir oynamıyordum, dün güncelleme gelmiş öyle olunca tekrar gireyim dedim. şimdilerde 21. seviyedeyim. ve bu sıkıcılık yüzünden 30 dakikadan fazla oyunda kalamıyorum. uzun yıllar pc oyuncusu olarak konsola geçince, aiming cidden sinir bozucu olabiliyor. yine de keyifli olduğu yanlarda var tabi.

    kesin olan bir şey var ki o da bu oyun verilen parayı sonuna kadar hakediyor.
    ilgaz

mesaj gönder