1. 58. hükümetten 61. hükümete kadar Ulaştırma bakanı olarak karşımıza çıktı ve bulunduğu bakanlığın kapsamı arttırılarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak yeni bir görevle bu zamana kadar geldi.

    Merak edenleri için ;
    İTÜ'de Gemi inşa ve Deniz bilimleri fakültesinde okudu ve ardından ise WMU ( World Maritime University ) , isveçte bulunmaktadır , 2 yıllık bir ihtisas daha aldı.

    3 dönem kuralı ile İzmir Büyükşehir belediye başkanlığı için yarışmış olsa dahi %36 ile kazanamadı ve Recep Tayyip Erdoğan'a olan yakınlığı dolayısı ile kendisine danışmanlık yapmaya başladı. Kendisine danışmanlık yapma sebebinin gerçekten bir şeyler danışmak yerine siyasette bulunduğu önemin sıcak kalmasını sağlamak için olduğunu düşünenlerdenim.

    yabancı dil bildiği söyleniyor lakin ingilizce olmadığı kesin

    Denizcilik konusunda bilgisine dair söylenecek bir şey yok zira İDO'nun başına gelerek gerçekten önemli işlere imza atmış birisi lakin konu siyaset olunca pek de aydınlık halini göremiyoruz. Tipik bir akp vekili...

    Yolsuzluk konuşması : şöyle buradan buyrunuz

    Malatya Mitingi ve Başkanlık konusu : Lütfen buradan alın

    Binali yıldırım ve teknoloji : Açmak istemezseniz sizi yargılamam

    Hükümetlere salt seçilmiş ve bunu ise çok da siyasi birikiminden ötürü kendini seçtirmeye zorlamış olduğunu sanmıyorum.

    Davutoğlu döneminde kendisi ile anlaşmazlığa girdiği çok gösterilmese de inceden kendisini Süleyman Karaman konusunda gösteriyordu. Süleyman Karaman eskiden TCDD başında bildiğimiz isim ve geçtiğimiz seçimde ise Binali yıldırımın desteği ile Erzincan'da aday olması bekleniyordu lakin listeye dahi giremedi. Daha sonrasında ise kulis bilgisine dayanılarak yazılan yorumlara dayanaraktan şu konuşulmaya başlandı;
    Madem vekil olamadı, Yıldırım onu kendisine yardımcı olarak istiyordu lakin Davutoğlu bunu da istemiyordu. Yıldırımın bakanlığı sırasında ( Davutoğlu döneminde ) tüm bakan yardımcıları yerlerinde vekaleten oturmaktaydı. Onca zaman herhangi bir atama olmadı ve Ulaştırma bakanlığına bakan yardımcısı atama konusu çokta zor halledilecek bir şey olmasa gerek.

    Bunun gibi tartışmalar davutoğlu hocamız ve erdoğan reisimiz arasında bir ayrılık mı var iddialarını güçlendirdi ve Binali yıldırım ise böyle bir ayrılık var ise reisçi olduğu ortadaydı.

    Sırf bu sebepten ötürü Davutoğlu koltuğunu bırakmadı ama bırakmak zorunda kaldıktan sonra yerine gelebilecek en iyi seçenek ve polemik yaratmayacak ( Berat Albayrak gibi ) kişi ise Binali Yıldırım gibi görünüyordu.

    Başbakanlar tabi ki de ülkeyi tek başlarına yönetmiyorlar. Yani Davutoğlu da ülke yönetme konusunda çok bilgili biri değildi. Her başbakanın sahip olduğu gibi onlarca kendi alanında uzman danışmanı ile birlikte ülkeyi idare ediyorlardı. Yani birazcık da ülkeyi aslında danışmanlar yönetiyor.

    Lakin Davutoğlu ve Binali yıldırım arasındaki yegane fark şu olacak; ülke yine aynı şekilde yönetilecek iç işlerde. Lakin bazı önemli yol ayrımlarında artık Başbakanın kendi düşüncesi ile hareket edip imza atması gereken konularda Binali yıldırım Reisin yolunu izleyecek. Bunlar avrupaya yakınlaşmak, Suriye krizi, başkanlık modeline geçiş vb. konular.

    Öyle veya böyle, hayırlı olur umarım

mesaj gönder