amacı yalnızca daha fazla abone edinmek olan sistem.

genel itibariyle akk 50-75 gb olarak bulunuyor günümüzde ve çoğu aile 1-2 bilgisayar, 3-4 akıllı telefon ile evde tamamen wi-fi kullanımı ile ucu ucuna yetiştiriyor bu 50 gb interneti.

kimiside bizim gibi ilk 10-15 gün hızlı, geriye kalan günlerde ise 3mbps e mahkum olarak geçiriyor.

peki ya akk olmasaydı? 50 gb sınırı olmayınca insanlar internetini komşusuyla çok daha rahatça paylaşabilirdi mesela. iki abonelik yerine daha hızlı bir ortak internet sahibi olunabilirdi. ama şuan ki hali ile kimse internetinin yavaşlamasını ve dolayısıyla da paylaşmayı istemiyor.

öte yandan akk olmasa, teledünya, digiturk, d-smart yerine online abonelikler ile film izlenebilirdi. steam, origin her neyse, oyun indirmek için geceleri bilgisayar indirmeye bırakılmazdı. spotify ya da benzeri uygulamalarda sınırı aşmamak için premiuma gerek kalmazdı. bulut sistemi ülkemizde rahatça kullanılabilirdi.

bu akk belasından kurtulsak bile kan emici operatörler sayesinde mobil internette kısıtlamalara takılıyoruz. gerçi o konuda da telekomünikasyon şirketlerinin parmağı olduğunu düşünüyorum. "nasıl olsa mobil internetim var, evde internete ne gerek var" fikrindeki kullanıcılara karşı mobil alanda da 4.5g diye bağırsak bile sınırlandırmalara uğruyoruz.