• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (5.33)
mustang - deniz gamze ergüven
dünya prömiyerini 68. cannes film festivali’nde yapan, 21. saraybosna film festivali’nde de en iyi film, en iyi kadın oyuncu ve seyirci ödüllerini kazanan, yönetmenliğini deniz gamze ergüven yaptığı mustang, bir karadeniz kasabasında büyükanneleriyle yaşayan, büyüme çağındaki 5 yetim kız kardeşin maruz kaldıkları toplum baskısına karşı kendi yöntemleriyle direnişlerini ve özgürlük arayışlarını konu alıyor.
  1. bu yorumum hem filmle ilgili hem de filme karsi cevremden gelen yansimalardan olusacak.
    filmi fransa'da, fransizca altyazili olarak, yaklasik 30 fransizin arasinda izledim.
    filmi izlemeden once, fransiz iki arkadasimdan filmi izledikten sonra bana sorulari oldugunu ogrenmis, filmi izlemeye oyle gitmistim. belki de o yuzden, ben de filmi izlerken keyif almaya sinemeya gitmis degil de, sorgulayip gozlemleme yapmaya gitmis gibi izledim.

    !---- spoiler ----!

    filmi izlerken fransiz esim de yanimdaydi ve bazi noktalari anlayamadi, mesela bir yanda babaanne kizlara sahilde erkeklerle oynadiklari icin kizip dayak atarken, diger yanda kizlarin yanindan ayrilip amcalarinin (yani oglunun) yanina gittiginde neden kizlari savundugunu anlayamadi. bu biraz da bizim kulturumuzun parcasi sanirim. bir yanda tenkit ettigimiz, bizim icin degerli olan insanlari elestirirken, diger yanda onlari bir baska sevdigimize karsi koruyup, orta yolu bulma cabamiz.
    diger yanda, amca tarafindan taciz edilen ilk kizin bu yasadigi travmatik ensest cok acik anlatilmadi, ya da emareleri biz kacirdik. ikinci kizin taciz sonrasi travmasi ve intihari bizi de aydi. dolayisiyla, her sorunu 90 dakikalik filmde anlatalim derdi ile bazi detaylari vermemek, izleyicide senaryoda bosluklar hissettirdi.
    gelelim film sonrasi aldigim iki soruya. bu iki sorunun sahibi iki fransiz arkadasim da entellektuel seviyesi yuksek insanlar.
    ilk soru soyleydi; "filmin konusu sadece turkiye'de olan sorunlardan ibaret degil, belki hepsi bir arada sadece bir aile icinde gorulmuyor. bu sorunlar ayri ayri olarak, fransa'da ya da birbaska ulkede de var. ama neden filmde bu kadar oryantalist bakis acisiyla, sadece turkiye'de olan bir sorunmus gibi goruluyor ya da gosterilmek isteniyor anlayamadim.". bu sorunun birkac nedeni var aslinda, birincisi hikayenin ele alinis bicimi ve sunulusu, ikincisi fransiz basinindaki yorumlar. yani aslinda medyanin etkisi heryerde ayni, tek tarafli ve dikte edici. ama bu algiya sebep olan biraz da filmin kendisi..
    ikinci soru ise; "turkiye'yi hic gormedim, gormeyi cok istiyorum halbuki, ama sen de dahil birkac turk taniyorum ve sizin hayat kulturunuze ve filme baktigimda tamamen zit olduklarini goruyorum. elbette fransa'da da bagnazlik ve ensest az da olsa var ama bu filmde kulturunuzun hicbir iyi yanini goremedim ve buna cok uzuldum. evet bir filmle belki tum kultur yalpazesi tanitilamaz, anlatilamaz ama bana film bu anlamda cok yapmacik ve abarti geldi. tum bu nedenlerle mi film turk degil de fransiz yapimi olarak yapildi?". bu soyleme tamamen katiliyorum. basta da soyledigim gibi, 90 dakikalik filme herseyi sigdiramazsiniz tabiki ama sadece ve sadece de kotuyu, yanlisi da gostermek bana biraz kasitli yapilmis gibi hissettirdi. bu anlamda filme cok isinamadim. ha yine de filmi izlerken agladim, hikayeden de cok etkilendim. ama yine de bana abarti geldi. neden fransiz yapimi? bilemiyorum, belki de turkiye'de bu filme butce bulamadi deniz gamze erguven, belki de tum bu saydigim nedenler dolayisiyla turk yapimcilar filme sicak bakmadilar. bilemiyorum..

    !---- spoiler ----!

    velhasil, bu filmi bence izleseniz de olur izlemeseniz de. yorumlara bakip karar vermek sizin elinizde..

mesaj gönder