1. çocukluğumun efsanelerinden biri olmuş yücelik insanı.

    o maçlarını kazanırken sanki dünyadaki bütün ezilmiş halklar kazanıyor, o dövüşürken sanki bütün kötülükler son buluyor. nasıl olur da bir insan hiç tanımadığı milyonlarca insanın yüreğine dokunabilir? hem bunu dövüşerek yapan başka kim vardır?

    onunla ilgili her yerde okuyacağınız anekdotlardan biri şudur;

    "1967’de, Vietnam Savaşı’nın en kanlı döneminde Amerika’ya kafa tutan ve askere gitmek istemeyenlerden biri de boksör Mohammed Ali’ydi. Muayeneden geçen Ali, yemin etmeyi reddedip, Vietnam’a gitmek istemediğini şu sözlerle açıkladı: “Vietkonglular (Kuzey Vietnamlılar) bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım. Bu benim değil, sizin savaşınız” diyerek tarihi sözünü söyledi.

    İşte konuşmasının diğer kısmı:

    “Louisville’de (doğduğu şehir) insanlar hala ‘pis zenci’ diye çağrılıp köpek muamelesi görüyorken ve en basit haklarından bile mahrumken benden üzerime bir üniforma geçirip 10.000 mil ötedeki bir ülkede bomba atıp kurşun sıkmamı nasıl beklerler? Hayır, 10.000 mil öteye gidip beyaz köle efendilerinin beyaz olmayan başka bir millet üzerine baskı kurmalarına, onları öldürmelerine, evlerini yakmalarına yardımcı olmayacağım. Gün böyle kötü işlerin sona ermesinin günüdür. Böyle bir tavır içinde bulunmanın bana milyonlarca dolara mal olacağını söylediler. Daha önce de söyledim ve yine söylüyorum: Benim halkımın gerçek düşmanı burada, Amerika’da. Kendi özgürlüğü, kendi adaleti ve eşitlik için savaşan o insanları köleleştirmede kullanılan bir maşa olmayacağım. Dinimi, halkımı ve kendimi küçük düşüremem. Eğer bu savaşın benim 22 milyonluk halkıma özgürlük getireceğini düşünseydim kendim gidip orduya katılırdım. Kendi inandığım değerler için direniyorum. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Beni hapse atacaklarmış, ne olmuş sanki? Zaten 400 yıldır hapisteyiz.”

    Bu konuşmasından sonra Ali vatan haini ilan edilir, şampiyonluğu elinden alınır, lisansı iptal edilir, hiçbir eyalette maç yapmasına izin verilmez ve pasaportuna dahi el koyulur. Ayrıca 10 bin dolar para cezası ve beş yıl hapis cezasına da çarptırılır. ABD’de savaş karşıtı olmanın bedeli ağırdır…

    Ama Ali diğer taraftan Vietnam Savaşına karşı çıkışı ile kendini bir anda yepyeni, bambaşka dünyaların içinde de bulur. Dünyanın her yerinden kendisine mektuplar ve telefonlar yağar. Ali o günlerde kendisini arayan insanlardan birini hiç unutmayacaktır. Bu Bertrand Russel’dır. Ali daha sonra ansiklopedi karıştırırken, konuştuğu adamın 20. yüzyılın en büyük filozofu, Edebiyat dalında Nobel Ödülü sahibi ve matematikçilerinden biri olduğunu tesadüf eseri öğrenecektir."

    son olarak efsaneler ölmez. halk var oldukça efsaneler de yaşarlar. destanlar gibi.

    ekleme:şöyle bir videoya denk geldim, kocaman gülümsedim.
    buyrun

mesaj gönder