1. hani şey derler ya, insan yatınca ruhu uyanır ve ruhlar aleminde gezer ; en çok kimi neyi görmeye ihtiyacı varsa gidip onun ruhuyla buluşur. bu bana hep çok rahatlatıcı gelmiştir. böylelikle rüyamda gördüğüm şeyi yaşamış sayabiliyorum kendimi. özlediğim insana sarıldığım yalan değil, sadece dünyadan başka bir alemde gerçekleştirdiğim bir eylem oluyor. ve rüyalarım hep çok renkli, ayrıca ben o alemde daha zeki, yaratıcı oluyorum. bazı rüyalarımı ingilizce görüyorum, bazılarında kafiyeli konuşma zorunluluğu var, hatta bazen rüyamda sinema filmi, tiyatro falan izliyorum ve onu üreten benim beynim. muhteşem bir şey. ay lafı gelmişken onlardan birini anlatayım :


    vaktiyle bir genç bir kral var aynı zamanda yarı tanrı. abisi de var ama o tanrısal güçlere sahip değil, sadece bir insan olduğu için tahta kardeşi yani bizimki geçmiş. kralın adı vasilias olsun. vasiliasın abisinin tek oğlu var thedor. thedor amcası vasiliası çok seviyor hatta onu babasından bile yüce görüyor. vasilias da iyi bir kral, halkını refah içinde yaşatıyor. ama bir kusuru var ki saçları çok uzun. 1 metreden uzun, sarı, parlak, bakımlı saçları var. halkı da bundan rahatsız ( sanırım beynim burada kral midas dan kopya çekmiş). delikanlı adam saç mı uzatır kestirsin saçını, böyle kral istemiyoruz, kral bizi rezil ediyor diye halkta yavaş yavaş tantana çıkıyor ve bu kışkırtmaların içinde abisinin de payı var. ama vasilias aynaya aşık bir adam ve saçlarını her şeyden daha fazla önemsiyor, kesmeyi reddedince da halk iyice kışkırıyor. bunun üzerine thedor, ida dağının kuzey yamacında, soğuk bir mağarada (bakı etkisi herhalde :d) yaşayan kahin cadının yanına gidiyor ve ondan amcası için bir gelecek söylemesini, bir çıkış yolu bulmasını, büyü falan yapmasını istiyor. cadı ise bütün halkı etkileyecek bu çok zor büyüyü ucuza yapamayacağını söylüyor. thedor saraylı çocuk, parası neyse veririz diyor ama cadı uzun tırnaklı çirkin işaret parmağını sallayarak - yoo yakışıklı çocuk, hayır. istediğim para değil, bana kudreti sonsuz olan, her şeyi yapma cesareti olan bir şey ver; bana bir âşığın kalbini ver. sana aşık birinin, kalbini getirrrr- diyor, biraz da tıslayarak konuşuyor çünkü cadı bu. thedor cadının deli olduğunu düşünse de, her şeyi yapmaya hazır bir şekilde geri dönmek için yola koyuluyor. hava çok sıcak olduğu için ve uzun zamandır hiç dinlenmediği için, yolda gördüğü bir kasabaya giriyor. ama bu küçük yerde gördüğü herkes o kadar güzel ve yakışıklı ki, sanki cennetin ön izlemesi gibi. tüm kadınlar şarap gibi, erkeklerin six değil, ten packleri var o derece. adonis ve bel gamzesini falan anlatıp konuyu dağıtmak istemiyorum. neyse garip bir şekilde içlerinde bir kız var ve herkesin bu kadar güzel olduğu bir yerde o çirkin değil ama sıradan. onların yanında hiçbir çekiciliği yok. neyse bizim thedor bikaç gün orada kalıyor ve bu kız da hikayenin gerektirdiği gibi thedora aşık oluyor. buralarda ne aradığını soruyor thedora, hikayeyi öğreniyor ve kalbini vermeyi kabul ediyor. thedor beyaz bir çarşaf alıyor ve kızla beraber altına giriyorlar, ayakta duruyorlar. hançerini çıkarım kızıp kalbini söküyor. sonra kız yok olmasına rağmen çarşaf kan oluyor, thedor çarşafın içinden sıyrılıp bakınca her yerden kan aktığını görüyor ve oradan kaçıp cadıya gidiyor. cadı kalbin özünü damıtıp bir iksir yapıyor.- iksir kendisini içen kişiyi hiç kimsenin karşı koyamayacağı biri haline getiriyor. ve gören herkesi iksiri içen kişiye sonsuz bir muhabbetle bağlıyor- neyse thedor iksiri kaptığı gibi saraya gidiyor ve amcasının şarabına damlatıyor ama bir yandan da içinde bir acı hissediyor. aslında o kızın hiç çekinmeden kendisine kalbini vermesinden öyle etkilenmiş ki iksiri onun sevgisinden kalan bir hatıra olarak saklamak istese de artık şarabın içinde olduğundan amcasına veriyor. amca vasilias şarabı içiyor ve birden şimşekler çakıp hava kararıyor. gerek theorun gözü olduğundan, gerek başkalarının mutsuzluğunu taşıyıp, kaderi değiştirmek isteyip tanrılara karşı geldiği için olsun, iksirin sihri bir lanete dönüşüyor ve o toprakları lanetliyor.
    **********************



    işte bu da benim antik tiyatro tadinda rüyam

mesaj gönder