1. bana kalırsa büyük genellemeler ve beklentiler altında ezilen bir cinsiyet.

    "erkek güçlü olur, erkek adam ağlamaz, sert olur, kadınına(!) ve namusuna(!) sahip çıkar laf getirtmez, evin direği, vatanın silahlı koruyucusu, soyun devamı, üstün insan!" ve daha niceleriyle daha doğduğu anda onun da, kadınlara yapıldığı gibi, yolu çizilmek istenir.
    bunda da en büyük suçu yine kadında yani annelerde görürüm. eşitliği ve özgürlüğü tüm cinsiyetler için anneler sağlarsa, öğretirse dünyada ne sorun ne şiddet ne de kötü baba/ezilen anne figürü kalır.

    genellikle 'bir erkek asla cinselliğe uzak olamaz, erkek adam 18 olunca babasıyla amcasıyla geneleve gider ve "milli" olur' düşüncesiyle çoğu erkek yanlış bir ilk izlenim sahibi olur cinsellik hakkında. kadınlara bir av olarak bakması gerektiği bilinçaltına büyükleri tarafından kazınır. bu sebeple tecavüzcüler, pedofililer vb tipler çoğunlukla bu cinsiyetten çıkar. ve en çok bu cinsiyet suçlu hisseder, genellemelere kurban gider.
    kötülüğün bir cinsiyete değil insanlığa özgü bir özellik olduğunu unutulmadan yaklaşılmalıdır.

    erkeklerin kadınlara yaklaşımında sorunlar olduğu gibi, kadınların erkeklere yaklaşımında da sorunlar vardır. ne yazık ki çoğunlukta olan; sevgi ve ilgi görmeyen, bastırılan ve değer görmek isteyen kadınlar erkek arkadaşlarından veya eşlerinden bu hisleri almak, almak, daha çok almak, çok sevilmek, kabul görmek isteyerek onları adeta yıpratmaktadır. biraz sosyal medya takip eden herkes bunu görür. biz kadınlar bazen kendimizi kaybedip erkeklerin çok üzerine gidip onları haksız yere üzebilmekteyiz. bir erkeğin bir kadının yaşam kalitesine ve tarzına müdahale edemeyeceği gibi bir kadın da asla edemez. genellikle bu nokta kaçırılır. bu sebeple erkekler feminizme ve kadınlara önyargılı yaklaşır. her insanın kendinin özgürlük alanını bulmasıyla her şey yoluna girecektir diye düşünüyorum.

    günümüzde feministlerin artan kadın cinayetleri gibi korkunç olaylara tepkilerini gösterirken aralarından "bazı" sınır aşan düşüncelere ev sahipliği yapan, erkekleri 'düşman' olarak gören kadınları göz önüne alarak erkekler de feministlere tepki alabiliyor. bunun önüne geçmemiz lazım. hepimiz insanız, kadınları kadınlar anlar diyerek insanlığı ayrıştırmaya ne gerek? (eşitlik ve uyumu savunan bir insan feminizmi de savunmuştur. feminizmin savas actigi sey ataerkil duzenin kadinlar uzerindeki baskici uygulamalaridir, erkekler degildir.)

    hiçbir cinsiyet, diğerinden üstün değildir derken bu erkekleri de kadınları da kapsar. genellemelerden uzak durup olgun düşünülerek, bu sorunlar çok kolay aşılabilir.

    erkeklerin üstlerine binen bu yükler sebebiyle taşkın ve bıkkın tavırlar sergilemeleri, kadınlarınsa yapılan baskılar sebebiyle sindirilip sessiz bir hizmetkar ruh halinde yaşamaları herkesin dur demesi gereken bir olaydır. hepsi bu. öz eleştiri iki taraf için de gereklidir, ayıp değildir. herkes insan olduğu için sevgi ve saygı görmelidir.
    jole

mesaj gönder