akşam ne yapsak da survivor işkencesinden kurtulsak diye düşünürken hatun kişiye film izleyelim mi dedim. isteksiz bir şekilde olur cevabını alınca açtım çekmeceyi korsan dvdlerden bir kolaj yapıp izlenmemiş bunlar var elimizde diyerek yelpaze gibi açtım dvdleri. aslında aklımda "pek yakında" izlemek vardı. hafta içi yorgun argın eve atmışız kendimizi bir de üstüne alt yazılı göz işkencesi ve ya n.bilge'nin sessiz içsel yolculuklarını kaldıracak durumda değildik, çerez niyetine o tercihi yapmıştım. ama hatun kişi bu filmi istemedi. ve böylece aslında benim ilk tercihim olan ama onur ünlü'den ne çıkacağı belli olmadığı için bir akşamı ziyan ettin tepkisini almamak için söylemediğim itirazım var'ı teklif ettim. neyse kısaca kabul edildi ve başladık izlemeye.
filmin başı ve sonu arasında hiç kopma, durma, sıkılma yaşamadık. açıkcası onur ünlü'nün diğer filmlerini referans alarak hep bir tedirginlik vardı içimde acaba ne zaman uzaylılar çıkacak ne zaman selman bulut göğe yükselecek falan derken filmin sonu geldi. çok beğendim gerçekten filmi, türk sinemasının polisiye olarak çekilmiş güzel örneklerinden birisi. tavsiye ederim.

bu arada diyanet özelinde devlete hükümete ya da adı her neyse işte o erke fişleme konusunda güzel laf çarpılmış, içimin yağları eridi.

selman bulut: alevi değilmişsiniz, yunan muhaciriymişsiniz, diyanetten arkadaşlar var onlara sordum araştırdılar.