1. bilenler bilir bir site vardır hala daha zaman zaman ekşicilerin gündemine giren; "kadınlar kulübü" işte orada çok fırtınalı tartışmalara şahit olmuşluğum vardır. bir tarafta anneler, diğer yanda anne olmak istemeyenler. anne olmaya çok çabalamış ama artık olamayacağını anlamış-kabullenmiş kadınlar.

    oranın formatında, mayıs annesi, yok eylül annesi.. gibi alt başlıklar yer alır. yani çocuk mevzunun ayyuka tırmandığı bir yerdir. bir yönüyle meraklarınızı tümden giderebilir ama bir yönüyle kadınların başka br halini orada görmek mümkün. "anne olmadığın için sen bilmezsin" lafı da ceplerinde hazırdır her daim. yorum yapacak olsan, "sen ne anlarsın, ne ayaksın"... tüm bunların dışında da az önce bahsettiğim gibi anne olmayı reddeden kadınlar da vardı. kısmen anlamakla birlikte anlayamadığım zamanlar da yok değildi. annelik içgüdüsel mi yoksa değil mi diye de pek çok harlı tartışmayı yine yaşıyorduk mevcut zamanda.

    üzerinden epey zaman geçti.düşünüyorum da şimdi reddetmek için pek çok sebebi var kadınların. toplum ne derse desin eyvallahını çeken, aklını başına devşirmiş her kadının da böyle düşündüğünü biliyorum. kendinde bir mecburiyet, bir mutluluk zirvesi olarak görev edinmemiş kadın olaya farklı açılardan bakabiliyordur. dayatılmış olanın dışına çıkıp ben ne yapıyorum diye sorgulaması, belki de ileride fikrini değiştirip anne olduğunda onun daha güzel bir ebeveyn olacağının da göstergesidir gözümde. dedim ya; sorguluyor çünkü.

    diğer türlü evliliğinin daha ilk gecesinde anne olacağım diye kalp çarpıntılarından bir hal olan kadın; pembe bulutlardan kendine bir döşek kurmuş oluyor çoktan. önemli olan doğurmak, aile içinde ve en önemlisi kocasının gözünde kadın olduğunun vurgusunu yapmak, arkadaşları arasında seviye atlayıp biraz daha iz bırakmak...diye devam eden pek çok manasız işlevlerin bütünü için zemin hazırlıyor.

    benim evlendikten sonra arkadaşlarımla arama giren yegane duygulardan birisi de budur mesela. zaman ayıramama vs. şöyle bir kenarda dursun; böyle saçma salak bir düşünce içindeki kadının değil kendine çocuğuna da hayrı olamaz.

    işin özü; ne çocuk isteyen ve çabalayan kadını hor görmeli ama yukarıda bahsettiğim kalıplar çerçevesinde, yenilik ve değişimlerin farkında olup sorgulayan bir birey gözünden ele alırsak; ne de çocuk istemeyen kadını yarım diye yaftalamalı.. cidden artık kimse karışmasın kadının ne isteyip istemediğine. mutsuz çocuklar görmekten sıkıldık, ben sıkıldım. sorumsuz bir annenin yaşattıklarını yıllardır yaşayan biri olarak herkes anne olamasın kafasındayım. mümkünse olmasın..

mesaj gönder