1. (bkz: kardeşim dediği sabahı görmüyor)

    bir nükte:

    köyün birinde bir muhtar, köylülere zülmeder, baskı kurar, her türlü zorbalığı yaparmış.
    bir gün muhtar ağır bir hastalığa yakalanmış. köylüleri yanına çağırmış ve onlara her türlü haksızlığı, zülmü yaptığını pişman olduğunu köylülerden kendisini affetmelerini istemiş. köylüler de onun ölüm döşeğindeki haline üzülürler ve hiç düşünmeden affederler muhtarı.

    fakat bizim muhtar tatmin olmaz. köylülere son bir isteği olduğunu söyler. kendisinin bugün yarın öleceğini öldükten sonrada köyün meydanındaki ağaca ip bağlayıp boynundan geçirmelerini istemiş. köylüler vicdan azabıyla önce olmaz demişlerse de muhtarın son isteğini yerine getirmeyi kabul etmişler.
    ertesi gün muhtar ölmüş, köylüler de son isteğini yerine getirmek için köyün meydanındaki ağaca ip bağlayıp muhtarın boynundan geçirmişler. muhtarın cansız bedeni ağaca asılı bir vaziyette dururken jandarma ordan geçer, boynundan ağaca asılı bir şekilde muhtarı görünce de tüm köylüyü cinayetten tutuklamış.
    köylünün biri dayanamayıp ağıt yakmış: "ey muhtar yaşamandan ne hayır gördük de ölünden göreceğiz."

    bu da bir tür kıssadan hisse olsun.

mesaj gönder