1. kabuslar. alçaktan uçan uçakların sesleri, yine o uçaklardan kaynaklanan patlama sesleri, silah sesleri, allahu ekber nidaları, tam yanımızdaki camiden durmaksızın okunan sela ve onu takip eden sokağa inme çağrıları. ezanı seven ben ezan duyduğumda kusacak hale geliyorum.
    biz ne yaşıyoruz şimdi, ne oluyor diye diye şok içinde ve korkudan yerlere yatarak geçirdik geceyi. uyumadık. insanlar bakkalara akın etti, sokak elinde su şişeleri, unlar ve makarnaları evlerine götürmeye çalışan insnlarla doldu.
    bunu bize kim yaptı, oyun muydu darbe miydi gibi sorular bir yana halk olarak içinde bulunduğumuz durum beni kahrediyor. şimdi oturmuş haberleri izlerken ölü sayıları yüzüme yüzüme çarpıyor. bizi yönetenler akıllı telefonlarından yayına bağlanıp evlerinden konuşarak halka "sokağa çıkın" diyor. "sakın bir yere çıkmayın, biz sizi koruyacağız, önceliğimiz can güvenliğiniz" demiyor "dışarı çıkın ve biz otururken bir zahmet demokrasiyi (!) koruyun" diyor. benim bunu henüz aklım almamışken insanlar sokaklara dökülüyor. asker polisle, asker halkla çatışıyor ve bu yönetenlerce teşvik ediliyor.
    bir askerin boğazı kesilmiş diye okuyorum, akp seçmeni arkadaşım "gebersin" diyor. belki de ne yaptıklarından haberi olmayan (veya olan aslında farketmez) gencecik askerler var. "vahşice bir ölüme sevinirsek insanlığımızı kaybederiz, tehlikenin farkında mısın?" diyorum ama nafile. halka ateş açan askerler var ve benim canım acıyor ölen her sivil için. askeri linç etmeye çalışan bir halk var ve benim yine canım acıyor ölen asker için. "gebersin" diyen arkadaşımı anlıyorum şimdi, aslında onun için ne kolay. çünkü onun için lanet bir düşman var; o noktaya nasıl geldiği önemli olmayan yok edilmesi gereken değersiz öldürülebilir bir düşman, ve cihad yolunda ölen, düşmanı yok ederek şehit olan "halk" var. onlar için üzülecek bir şey yok ki, zafer bu onlar için. işte içinde iyi-kötü olan bir hikaye yaratıldı ve mutlu sonla bitirildi. biz ise yan yana yaşadığımız insanları gördük, sokağa dökülüp kafa kesen insanları. şimdi düşünüyorum, nereden bileceğiz yarın bu öfkenin ve şiddetin yöneltileceği grubun biz "diğerleri" olmayacağını?

mesaj gönder