1. kafası kesilen bir asker, ölmüş, kanlar içinde. onlarca insan! şiddetle tekmeliyorlar onun ölü bedenini. her tekmede sarsılıyor bedeni, titriyor.
    her tarafı kan. ama kinle, vahşetle, hırsla, ısrarla, inatla yine tekmeliyorlar, yine tekmeliyorlar; 7 eylül 2015'te dağlıca'dan gelen 17 şehit haberinden sonra "şehitler ölmez!" nidalarıyla gül kitabevini yakan insanlar tarafından. bir ara kafasının üzerindeki bez midir nedir açılıyor. biri alıp örtüyor kafasını. ayaklarıyla bezin iki tarafına basıyor ki açılmasın bir daha kafası. açılırsa ayıp mı oluyor acaba. o sırada vücudu hala tekmeleniyor. bir kişi vurma diye bağırıyor, kimse duymuyor! halbuki ayakları kadar kulakları da var. kimin çocuğu olduğunu düşünüyorum. askerliği istanbul'a çıktığında sevinen ailesini düşünüyorum. istanbul'da askerlik yapmak şans olmalı çünkü değil mi? tehlikesiz olmalı. bunları facebook'tan izleyen aciz ben. ve birazdan yemek hazırlayıp yiyeceğim. hayata devam edeceğim o insanın kafasını kesen ve onu tekmeleyen onlarca insanla birlikte. "şehitler ölmez, vatan bölünmez, mehmetçik'e kalkan eller kırılsın" diyenlerle birlikte.

    dün geceki sinirim, öfkem, küfürlerim bu sabah kırgınlığa bıraktı yerini. inanılmaz kırgınım riyakar ülkeme.

mesaj gönder