1. hiç şaşırmıyorum ve korkmuyorum. tarihte daha kötüsünü yaşadık biz hem de bir iki defa değil...

    yunan ordusuna hilafetin ordusu diye fetva verenleri ve inananları da gördük.
    kuvai milliyeye karşı kuvai inzibatiyyenin kuruluşunu da gördük.
    padişaha destek verip ittihat ve terrakinin püskürtülmesini de ittihat ve terrakiye destek verip padişahın indirilmesini de gördük.

    yunan ordusuna asla mukavemet gösterilmesin emrinin verildiğini de, onların tecavüz ve katliamlarla izmir'den ankara içlerine kadar ilerleyişini de gördük.

    tek tük karşı konulmalar yaşandı yunanlılara. nedeni belli, doğru ile yanlışı ayırd edemeyen kula kulluk edenlerin çokluğu. yani cehalet...
    aynı cahil kesim, bu tek tük karşı koymaları sahipleniyor üstelik. cehalet işte...

    amerikan askerilerine özel hazırlanmış kerhaneleri gördük. kapısında bekçilik yapan görevlilerimizi gördük.

    habur'dan teslim olan(!) teröristlerin davul ve zurnalar eşliğinde karşılanışında sessiz sessiz izleyenleri gördük, yunan ordusundaki gibi. ve ne olduğunu bilmeden köprüye dikilip, korkup teslim olan çocuklarımızın kafasının kesilmesini, yetmeyip naaşlarının tekmelenmesini gördük.
    üstelik şehitler ölmez sloganı atılarak!

    bu devran hep böyle döndü, dönecek...

    ben bunu annesinin "yapma! cız!" uyarılarına uymayan ve eline vurduğu için sinirlenip ağlayan sobaya dokunmak isteyen bebek gibi görüyorum.
    o soba bebeğin elini yaktığında dehşet içinde gerçeği anlayıp gözyaşlarıyla annesine koşacak bebek gibi...

    gerçek anlaşılıp tüm ordu toplanıp yunanlıları durdurmaya çalışıp yenildiklerinde, sobaya dokunmuş olan milletin "neredesin mustafa kemal paşa!" diye inlemelerini gördük.

    ve gazi paşa'nın "onları vatanın harim-i ismetinde boğacağım!" diyerek eskisinden daha çok asker kaçağı bulunan ve yaralılarla şehitlerle biçare düşmüş orduyu alıp yunanlıları def edişini gördük...

    bizde kubilay'lar da bitmez bekçi şevki'ler de. yalnız hesap vakti geldiğinde, kafa kesmeleri için teslim ettiğiniz güruhtan yana yakıla siz kaçacak ve "kurtar bizi mustafa kemal'in ordusu!" diyeceksiniz.

    "ilim, müslümanın kaybettiği malıdır. nerde görürse gitsin alsın." denildi. gittik aldık ezelden beri. "iki kuruşumun birini kitaplarıma harcardım." dedik.
    kim daha müslüman allah bilir fakat, hakkaniyetli olan yalnızca bizdik.

    gelecekte, yine hakkaniyetli olacağız. "zalime merhamet mazluma zulümdür."

mesaj gönder