1. "demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar."

    "demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. halk övülmeyi sever. onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir."

    bunları ben söylemedim elbette. günümüzden 2400 yıl önce yaşamış platon söylemiştir. yönetim üzerine çokça güzel fikri vardır. yukarıda yazdıklarım onlardan en beğendiklerim. insanların binlerce yıl geçse de teknolojileri ne kadar gelişse de aynı kaldıklarını gösterir bize.

    o zamanlar bu tarz bir eğilim olmasa söylemezdi diye düşünüyorum. ki bazı tarihi olaylar da bu durumun varlığını gösteriyor bize.

    ders almamız gereken sözler bence. çünkü bizi görüp söylese ancak bu kadar net özetlerdi durumu. meydanlarda halkın duymak istediğini söyleyen, göstermelik kararlarını halkın gözünü boyamak için alan bir parti yıkılması güç bir şekilde senelerdir iktidarda kalabiliyor. neden? çünkü insanlara duymak istediği şeyleri söylüyor. halk sadece imf'ye olan borcun bitişine bakıyor. nereden para geldi de kapattık diye bakmıyor. yollar yapıldı diye seviniyor ama yine para nereden geliyor diyen çıkmıyor. neden? çünkü halk sorgulamıyor. hiçbir şeyi sorgulamadığı gibi. neden sorgulamıyor peki? çünkü eğitimsiz. eğitimsiz insan sorgulamaz. ne deniyorsa mantıklı gelir çünkü aklına daha iyi bir plan gelmez. baştaki adamı da çok zeki görür. bu sebepten de halkın eğitimsiz olması istenir. eğitim seviyesi yükselen halk alınan kararlar üzerine düşünür, aklına yatmazsa itiraz eder. hangi yönetim ister ki bunu? bir söyleşisinde hayko cepkin "eğitmemek, istenilen şeyi yaptırmak içindir" der (platon'dan hayko'ya yolculuk).

    gidin dışarıda biriyle konuşun, konuşan birilerini dinleyin ya da sokak röportajları izleyin. ne demek istediğimi anlayacaksınız.

    bu sebeple hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde demokrasinin tam uygulandığını düşünmüyorum. "benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?" demişti zamanında bir manken. bu durumu özetleyen çok acımasız bir söylem aslında bu. işi mesleki sınıflandırmayla yaptığı için "evet bir değil" cevabı kendisine uygun olmaktadır. bu cümle yerine "toplumda her eğitim veya iq seviyesindeki insanın eşit oy hakkı olmamalı" gibi bir cümle daha doğru olabilir. bu da sorgulanabilir elbette. buna yakın ideal bir şeyden bahsediyorum. burada önemli olan şu. hayatında bir kitap bile okumamış, ülkeyle dünyayla ilgili bir bilgisi olmayan bir adamla ülke yönetiminin nasıl olması gerektiğini bilen, eğitimli, siyasileri tanıyan birinin aynı oy hakkının olmaması gerekir. böyle bir düzeni sağlamak ise neredeyse imkansızdır. çünkü toplumdaki herkesi tek tek değerlendirmek imkansızdır. ayrıca böyle bir durumda kapalı oylama sistemi zarar görür. platon günümüz gibi kalabalık toplumlar için söylememiştir bence bu sözleri.

    uzun lafın kısası demokrasi, tam olarak uygulanması zor olan bir yönetim biçimidir. hükümetler, uygulanmaması için bir şekilde engeller koymaya çalışırlar. dediğim gibi işlerine gelmez uygulanması. çok iyi eğitim almış ve kalabalık olmayan toplumlarda ancak idealliğe yaklaşabilir diye düşünmekteyim.

    keşke siyasiler kendilerinden çok halkı düşünse, halkın yararını gözetse. o zaman demokrasinin uygulandığını söyleyebilirim. bunun için de atatürk gibi kendini halkına adamış insanlar gerekmektedir. bu da mümkün değildir artık tabi.
    jimi

mesaj gönder