1. yarindan bugüne

    zaman geçtikce karakterim tanımlayamayacağım şekilde değişiyordu. iyi yönde mi kötü yönde mi, bunu çözememiştim ama değişimi hissedebiliyordum. bu karakter değişimi okul dönemine denk geldiği için zaman zaman bunalımlar yaşıyordum. arkadaşlarım bende bir gariplik olduğunu hissetselerde belli etmiyorlardı. belli edenler ise ''iyi misin ? birşey mi oldu ?'' tarzı klişeleşmiş sorular yönlendiriyordu. bu tarz sorulara o kadar çok maruz kalıyorsunuz ki kendinizi istemsizce bunalımın içine sürüklenmiş buluyorsunuz. gün gün bölünmeye ve ayrışmaya başlıyor karakteriniz. göz açıp kapayıncaya kadar bunalımın en dibinde oluyorsunuz. karakter bunalımı yaşamanın en kötü yanı ise duygularınızın sürekli değişime uğramasıdır. ilk gün görüp hoşlandığınız kişiyi tanımlayana kadar ondan nedensiz bir şekilde soğumuş oluyorsunuz. belli bir nedeni olmadığı halde o kişiye soğuk davranmanız ilişkilerinizi olumsuz yönde etkilesede siz bunun farkında olmuyor, olamıyorsunuz. bağlanma duygunuzu yitirmiş bir biçimde ortalıkta savruluyorsunuz. birilerine bağlanmak da sizin için ulaşılabilecek bir hedef gibi geliyor. ulaşılması imkansız olan bir hedef. o zamanlar bu durumdan ruhum o kadar bunalmıştı ki adeta birilerine içimdekileri kusasım geliyordu. yapabildiğim tek şey ise bu duruma sebep olan sırdaşlarımla konuşmak oluyordu. ne kadar ironik bir durum yada sizlerin tabiriyle ''ne kadar vahim bir durum''. bizler alıştık sizlerin bu durumlara karşı vermiş olduğunuz tepkilere, sizlerde bizlere alışacaksınız.

mesaj gönder