• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.99)
Yazar albert camus
yabancı - albert camus
konusu çok basittir. öyküdeki her şey çok kısa bir zaman aralığında olup biter. cezayir’de, bir rastlantı sonucu, bir arap’ı öldüren orta sınıftan bir fransız, mersault, kendisini adım adım ölüme götüren süreci kayıtsız biçimde izler. diğer kişilerin adı anılsa da, roman kahramanının adını bile öğrenemeyiz (burada kafka etkisinden söz edilebilir). camus’nün yabancısının yabancılaşmasını kendi ağzından şöyle aktarabiliriz; ‘yani bu işin benim dışımda görülüyor gibi bir hali vardı. her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu, kaderim bana sorulmadan tayin olunuyordu (...) iyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım.’ kitapta, meursault'un topluma, kendine, ölümü bile kabul edebilecek kadar hayata , kısacası tüm varoluşa yabancılaşması yalın bir dille anlatılır.
  1. "şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim."
    "sanki yaz göklerinde uzayıp giden aşina yollar, insanı masum uykulara olduğu kadar hapishanelere de götürebilirmiş gibi."
    "şunu yapmış, bunu yapmamıştım. filan şeyi yapmamıştım ama falan şeyi de yapmıştım. daha ne olmak ihtimali vardı?"
    "hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin önemi yoktu ve ben bunun niçin böyle olduğunu biliyordum."
    "çünkü bir insan kendini ne kadar sınırlarsa, öte yandan sonsuza o kadar yakın olur."
    anna

mesaj gönder