1. gerçekten bir devrim olup olmadığı kimi tarihçi yazarlarca tartışmalı olan amerikan devrimi, 18. yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşen, ingiltere'ye karşı bir bağımsızlık savaşıydı ve bazı yönleriyle de bir burjuva demokrat devrimiydi.

    bu hareketlerin devrim olmadığını iddia eden yazarlar, ingiltere'ye karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin devrim sayılamayacağı, devrimin rejime ve yönetime karşı bir halk hareketi olacağını öne sürerken diğer taraftan bağımsızlık sonrasında kurulan amerika'daki sistem büyük ölçüde bir devrimin gereklerini de yerine getiriyordu. burada amerikan devrimi'nin aslında ne olduğunu tartışmak yerine devrim sözcüğünden ne anlaşıldığı, ne anlaşılması gerektiği tartışma konusu olmalıdır.

    amerikan devrimi, fransa ile koloni savaşları sonucunda ekonomisi bunalıma giren ingiltere'nin vergileri arttırması nedeniyle ortaya çıkmış en azından kıvılcımlar bu vesileyle atılmıştır. savaşı kazanmasına rağmen ingiltere'nin kuzey amerika'da itibar kaybetmesi ve ekonomik sorunlar neticesinde başlayan ayaklanmalarda fransa'nın da ingiliz çıkarları aleyhinde rol alması devrimin kıvılcımını atmış oldu. ingiltere'nin gümrük vergilerini kaldırmasına ve ılımlı politika izlemesine rağmen artık iş amerikan halkı için bir vergiden, ekonomik olaylardan daha çok bir bağımsızlık sorunu haline gelmişti. boston limanı'nda ingiliz gemilerinin basılması neticesinde ağır zarara uğrayan doğu hindistan şirketi ve ingiliz hükumeti çok sert önlemler almaya başlamış ve kendi aralarında çekişmeler olan koloniler ingiltere'ye karşı amerikan çıkarları için birlikte harekete geçmişlerdir.

    1776'da ikinci kıta kongresi toplandı ve bağımsızlık bildirisi kabul edildi. bu bildiriyle koloniler bağımsızlığını ilan ediyorlardı. ordunun başına george washington geçirildi ve washington kısa sürede gönüllülerden oluşan dağınık orduyu disiplinli bir orduya dönüştürdü. savaş yıllarca sürdü. 1781'de ingiltere, savaşı fiilen kaybetti. her ne kadar savaş kurumsal olarak 1783'e kadar devam ettiyse de geniş çaplı çatışmalar bir daha görülmedi.

    1783 paris antlaşması'na göre ingiltere, amerikan kolonilerinin bağımsızlığını tanıyordu.

    kısa süre sonra koloniler arasında merkezi yapıda sarsıntılar baş göstermeye başladı. böylesi kritik bir dönemde 1787'de philadelphia'da toplanan bir konvansiyon abd anayasası'nı kaleme aldı ve amerika birleşik devletleri george washington önderliğinde kurulmuş oldu. yeni kurulan devlet başkanlık sistemi ile yönetilecekti. ilk başkan ise büyük kahraman george washington'dı.

    amerikan devrimi sosyal sonuçları açısından da karşılaştırıldığında sonradan ateşini yaktığı fransız devrimi ile önemli ölçüde benzerliklere sahiptir ve salt bu benzerlik bile amerika'daki hareketin o günlerin tanımı çerçevesinde devrim olduğunu göstermektedir.

mesaj gönder