1. oyun kavramını ciddiye alanlanların oyunudur. bana göre tabi, çünkü bu oyunda kazanmaya çalışmak gerçek anlamda oyunu düşünmek demek. uzun süreli lades oyunlarından biliyorum.

    oyuna başlarken tavuğun lades kemiği alınır, böyle çatal gibidir o. köprücük kemiğimize denktir bizde.
    uçları iki oyuncu tarafından tutulur ve lades sözü verilir. bu sırada karşılıklı şu diyalog söylenebilir;
    -ladesim lades olsun mu?
    +olsun.
    -vermeyen gavur olsun mu?
    +olsun.
    -çeeeek, kopsun.
    kemik koparılır ve oyun başlar. oyuna göre bir kişi diğerine bir şey verdiğinde, o şeyi alan kişi "aklımda." demelidir. (anlatması ne zormuş ya.)
    eğer demezse ve veren kişi de "lades." derse oyunu kaybeder. kimi çevrelere göre yiyecek ve içecek oyuna dahil edilemez.

    ufku accık açabilecek bikaç not;
    ~lades, farsça bir kelimedir. 'yad ast'ten gelir. 'hatırımda' anlamına gelir.
    ~tavuk kemikleri zamanında çoğu oyun için kullanılmış; zar ve pul olarak. neden bu kemiğin lades için seçildiğini bilmesem de kahinlerin yere çizdikleri bir daire içine tavuk yemi atarak, tavukların gagalarıyla yaptıkları harflerle geleceğe yönelik tahminler yapmak istediklerini duymuştum.
    ~"ölüm
    beni aldatamazsın;
    aklımda.." diyen behçet necatigil'i de eklemeden olmaz..

mesaj gönder