1. yakalamak, sahibi olmak, hükmetmek anlamına gelen deyim.

    elias canetti bu süreci şöyle tanımlıyor: "insan her zaman avını doğrudan elde edecek kadar güçlü değildir. edindiği av peşinde koşma becerisi ve deneyimi, her türden karmaşık tuzaklar geliştirmesine yol açmıştır. kendi özel yeteneği olan dönüşüm gücünden sık sık yararlanır ve peşinden koştuğu avın kılığına girer. bu rolü o kadar iyi oynar ki hayvan inanır. bu tuzak kurma tarzına dalkavukluk adı verilebilir. hayvana şu mesaj verilmektedir: “ben senin gibiyim. ben senim. yanına yaklaşmama izin verebilirsin." "aslan avını yakalamak için kendisini dönüştürmek zorunda değildir; baştan sona kendisi olarak kalır. ava çıkmadan önce kükreyerek varlığını hissettirir; o yalnız başına niyetini yüksek sesle, her yaratığın duyabileceği şekilde ilan edebilir. bu da hiçbir zaman aydınlanmayacak, tam da bu nedenle daha büyük bir dehşet saçarak yayılan ve yok edilemeyecek bir azameti açığa vurur. odağında ve doruğunda bulunan iktidar, dönüşümü küçümser. bu erk, kendisine yeter ve yalnızca kendisini amaçlar. aslanın erki bu şekliyle insana her zaman değerli görünmüştür; özgür ve mutlak olduğu için kendisi dışında hiç kimse ve hiçbir şey için var olmaz. tam da bu nokta ihtişamının doruğunu oluşturur ve bugüne kadar onun aynı biçimde yeniden ortaya çıkmasını engelleyecek hiçbir şey yokmuş gibi görünmektedir."

mesaj gönder