1. tanrı konusunda insanların birbiriyle çelişen iki meseleyi aynı anda görmenin şaşkınlığını yaşıyorum her daim.
    öncelikle; tanrı asil beyazı, aşağı tabakadaki zenciyi yaratmamıştır ki, allah insanı yaratmıştır insan ayrımı. savaşı ya da barışı tanrı yaratmamıştır ki. tanrı özgür iradeyi, nefsi, vicdanı yaratmıştır insanlar bunlarla ne yöne gideceklerini kendileri tayin etmiştir. sınav dediğimiz olay da bu zaten, hangi dini seçeceğin ya da bir din seçip seçmeyeceğin sana bağlıdır, bu senin özgür iradendir, bu nedenle inananlar bu sınavın bir gün bitip hesap gününün geleceğini düşünür. şu dünya haritasını önünüze alıp bir düşünün bakalım, dünyada bir insanın açlıktan ölmesi gerçekten mümkün mü? afrikayı düşünün kakao gibi insanların temel besin ihtiyacını karşılamayan ürünler var neden avrupalı dostlarımız böyle olmasını istemiş çünkü. biz çok süpersonik olduğumuz için mi eğitimliyiz de bazı diğer ülkeler değil? özetle dünyanın güllük gülistanlık, insanların da birer sevgi pıtırcığı olmamalarını tanrının mükemmel olmamasına değil insanların sahip oldukları özelliklere bağlıyorum ben. herkes aynı noktadan başlamıyor bu "sınava." durduğunuz yerde neler yaptığınız etkili sanırım.

    ikinci nokta da konudan da çok uzaklaştım ama şu "madem kader diye bir şey var, ne yaşayacağımız belli o zaman neden bu bir sınav olsun ki?" bir kere kader dediğimiz olay bu değil, buraya da geleceğim ama şu çelişkiye bakınız dostlar. az önce neden tanrı müdahale etmiyor, neden dünya bu kadar kötü bir yer diye eleştiren bir dostunuzu sonradan ama kader varken sınav nasıl olsun dediğini duyabilirsiniz, ben duydum. müslüman inancına göre kader tanrının sizin ne yapacağını önceden bilmesidir. ama sadece bilmesidir, müdahale etmesi değil. yani ortada özgür iradeyle çelişen bir durum yok.

    özetle hayat zor be dostlar.

mesaj gönder