hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi erasmus programına katılmak. gidin bir yıl avrupa'nın herhangi bir şehrinde yaşayın, farklı kültürlere saygıyı tadın, okuyun, gezin tozun, için, eğlenin, farkındalığınızı arttırın. en önemlisi de o sanırım "farkındalığınızı arttırın". akademik anlamda da bir şeyler katacaktır şüpheniz olmasın çünkü bizde üniversite eğitimi veren üniversite sayısı iki ya da üçtür. hayatımın en iyi ortalamalarını avrupa'da iken yaptım 4.0 ve 3.36 olmak üzere.

kişiliğinize kattığı değerleri anca program bitip ülkeye döndükten sonra daha iyi anlıyorsunuz. her ne kadar yaşadığınız şehirde göreceli olarak canlı ve sosyal bir öğrencilik hayatınız olsa dahi erasmusa katılıp geldikten sonra, size göz kırpan bir depresyon kapı eşiğinde bekliyor olacak. hayatınız program sonrası; sorgulama bağlamında erasmus öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılabilir. türkiye'nin sorunlarını içinde yaşayan bireyler olarak gayet iyi biliyoruz lakin her zaman biraz geriye gelip büyük resmi görmede fayda var. büyük resme bir kaç adım dışarıdan bakın farkı anlayacaksınız. müzik kültürünüz, içki kültürünüz, yemek kültürünüz hatırı sayılır bir çeşitlenme ve kaliteleşme yaşayacaktır. tabi bunları her erasmusa katılan yaşamıyordur, odadan çıkmayan insanlar biliyorum. odaya tıkılıp kalmayın, klasiktir belki ama doğrudur ana dilinizi konuşan insanlarla çok vakit geçirmeyin, kötü anlamda değil ülkende zaten yeteri kadar vakit geçiriyorsun onlarla. yabancı arkadaşlarla takılıp dile hakimiyetinizi geliştirin. erasmus öğrencileri için birçok aktivite oluyor hepsine katılmaya çalışın. hibenizi hesaplı harcayın dımdızlak kalırsınız sonra ortada. yurt dışı avantajları olan bir kredi kartı alışverişlerinizde yararlı olacaktır.

unutmayın hayatımın en güzel yılını yaşayacağım diye yıla başlayın ve yaşadıklarınız için değil kaçırdığınız fırsatlar için pişmanlık duyun.

erasmus+ ın erasmustan farkı ise önceleri ayrı ayrı olan programların hepsinin tek çatı altında toplanması diye biliyorum.