1. (bkz: var olmak algılanmaktır)
    (bkz: #109732)
    varlığın nesneye değil de özneye bağlı olduğu bir durumda, kimsenin olmadığı bir yerde ağaç ses çıkarmaz hatta düşmez ve hatta var olamazdı. işte böyle bir durumda var olduğunu düşündüğünüz herşey; aileniz, eviniz, dinlediğiniz müzik, tattığınız yemek...herşey siz algıladığınız için var. siz algılamadıkça yoklar. evren beyninizden, sizden ibaret.
    böyle bir durumda çift kırılma deneyi ile ışığın doğasını çözmeye çalışan bilimadamlarını da siz var ettiniz aslında, onları algılama zahmetinde bulunarak.
    evreni keşfetmeye çalışan bilimadamlarını algılayarak onları var ettiniz. evren sizin algılarınızdan yani sizden ibaretse eğer aslında sizi keşfedebilsinler diye var ettiniz o insanları. bu sizi yaratıcı makamına koymaz mı?
    ama daha kaotik bir durum var. ya ağaç sizseniz? yani biri sizi algıladığı, düşündüğü için var olduysanız ve düşünmeyi/algılamayı bıraktığı zaman yok olursanız?
    puslu kıtalar atlası adlı kitapta benzer bir paragraf okuyabilirsiniz. sanırım anafikri şöyleydi; düşünüyorum öyleyse varım. düşünen bir adam düşünüyorum öyleyse o da var. bu adam beni düşünüyorsa var olan ben miyim yoksa beni düşünen o mu?
    konudan uzaklaşmadan (ki biraz uzaklaştım kabul ediyorum) bitirmek gerekirse üzerine düşünmesi zor ve korkutucu ama heyecanlı olan soru.

mesaj gönder