1. farsça hocamız demişti ki "okumadan yazamaz, dinlemeden konuşamazsınız bir yabancı dilde". bu açıdan öncelikle okumak ve dinlemeye yoğunlaşmalı. sonrasında imkan bulup konuşma ve yazma pratiği edinmeli.

    uyguladığım ve faydasını gördüğüm bir kaç yöntemden bahsedeyim.
    - gazete okumak. anladığın kadar artık. gazeteyi alıyorsun, birinci sayfadan son sayfaya kadar baştan sona okuyorsun. gazete okumak sıkıcı gelmiyor insana. çünkü içinde envaiçeşit konu var. hürriyet daily news ile başlanıp, yabancı gazetelerle devam edilebilir. yalnız bu yöntemde mümkün olduğunca, hatta hiç sözlük kullanılmamalı. böyle olunca kelime dağarcığı bi hayli genişliyor. çok faydasını gördüm bunun. bu yöntem, sadece reading'i kapsayan kpds vb sınavlar için faydalı olacaktır.
    - yabancı dilde dinlemeler yapmak. bu film olur, vidyo olur veya çeşitli sesli meydalar. biraz ingilizceniz varsa filmleri altyazısız izlemeli. çok kritik sahnelerde anlamadığınız nokta olursa, altyazıyı aktifleştirip, konuyu anladıktan sonra yine eskisi gibi devam edebilirsiniz. ama hiç kullanmamak en iyisi.
    film yanında, sizi sıkmayacak zevkli vidyolar izleyebilirsiniz. bunun menbaı da youtube. benim izlediklerim: sevdiğim dizilerden kısımlar, yabancıların yaptığı sosyal deneyler, belgeseller. favorim ise saturday night live. komedinin hakkını veriyorlar gerçekten.
    dinlemeyi aynı zamanda telefonunuza indireceğiniz ders, sesli kitap veya konferans gibi dosyaları dinleyerek de yapabilirsiniz. örneğin spor yaparken. hem maliyetsiz, hem de eğlenceli oluyor. ben bu tür dinleme için open yale courses kullandım. tavsiye edilir.

    ne olursa olsun, sizi sıkmayacak, aksine eğlendirecek, böyle olduğu için de hergün sıkılmadan az da olsa yapabileceğiniz yöntemler edinin. çünkü dil, anadiliniz de olsa, unutulan bir şey ve sürekli ilgi ister.

mesaj gönder