1. hoş hikayeler içermeyen devasa sürgün. büyük kafkas sürgünü diye de geçer kaynaklarda. şsiz adamın teki (-ki 1. petro nağm-ı diğer (bkz: deli petro) oluyor kendisi) kafkasya ve (bkz: elbruz dağı) 'nın çevresindeki halkı (dikkat toprak değil halk) ele geçirip kendilerine köle ve savaşta kullanılacak asker yapmak istiyor. hem toprağı ufak da olsa genişleyecek, hemde kölelerini (!) kullanacak. aslında amacı bu. çerkesler ise asker olmaya, toprak savunmasına varlar ancak kölelik asla! bu yüzden bir savaş başlıyor ve çerkesler yeniliyorlar. iki seçenekleri var. ya köle olacaklar ya da o toprakları terk edecekler. tahamateler (yaşlılar meclisi) toplanıp her sülele için karar veriyorlar ve ufak bir kısım sülale köle olmayı kabul ediyor ancak büyük bir kısım bunu gururuna yediremeyip göç etmeye başlıyorlar.

    bir bölümü (büyük çoğunluğu elbruz çevresindeki osetler) atlar ve kağnılarla ığdır üzerinden osmanlı (türkiye), osmanlı üzerinden avrupa'ya, suriye, mısır ve afrikanın kuzey kesimlerine sürülüyorlar. sürülürken deli petro bir psikopatlık daha yapıp kaçanlar kaçamasınlar diye ayaklarının altındaki derileri -evet o kalın deriyi- genç,yaşlı,çoluk çocuk demeden yüzdürüyor. işte bu nedenle kaçabilen çerkesler o sürgünden sonra tıpkı balerinler gibi parmak uçlarına basarak dans ederler. çünkü derileri yüzülmüş halde ancak o şekilde kaçabiliyorlar.

    diğer kısım ise karadeniz üzerinden yıkık dökük teknelerle önce kadınlar ve çocuklar olmak üzere zorla göç ettiriliyorlar.
    onlarda düzce, samsun, istanbul gibi liman şehirlerinden anadolu'ya giriş yapıyorlar ve osmanlı onlara sahip çıkıyor. ev ve tarım yapabilmeleri için araziler, yiyecek yardımları ilk göç zamanında kendilerini toparlayana kadar devlet tarafından veriliyor. buna karşılık çerkesler kısa sürede toparlanıp asker, sarayda hizmetkar olarak çalışmaya başlıyorlar. hristiyanken osmanlılardan müslümanlığı öğrenip yavaş yavaş müslümanlaşıyorlar. osmanlıca ve türkçe öğrenmeye başlıyorlar ama bir yandan da asıllarını unutmayıp aralarında çerkesçe konuşmaya, düğünler yapmaya (evlenme manasında değil daha çok şenlik havasında) devam ediyorlar.

    osmanlının çöküşü sırasında daha çok ruslara karşı savaşıyorlar. cumhuriyet kurulduğunda meclise milletvekili olarak giriyorlar falan filan. ama hiç bir şekilde ne osmanlıyla ne de türkiye cumhuriyeti ile ters düşmüyorlar. şimdi diyeceksiniz ki (bkz: çerkes ethem) ? o adamda hadsizin teki toprak kurtardı diye egoistleşip toprak istiyor türkiye kabul etmiyor kuyruk acısına hooop yunanlılara destek. pislik herif. allahtan çerkeslerde onun ne halt yediğinin farkında da arkasından gitmiyorlar ve ağır hakaretlerle dışlıyorlar.

mesaj gönder