1. benimkiler genelde saçma sapan oluyor.

    mesela ilk, ilk buluşmam yani bir kızla ilk kez buluşmaya gidiyorum. kız hemşire, ameliyat olan dedeme refakat ederken tanışmıştık. :d

    neyse ilk buluşma ramazan'a denk geldi. ikimiz de niyetliyiz. bir yere oturup çay falan içemedik haliyle. ben de normal arkadaşlarımla yaptığım gibi kıza tüm beyazıt-eminönü civarını dolandırdım. bir ara gülhane'de oturduk. çingen ablalar geldi zorla gül satmaya çalıştılar. he bu arada ben kıza tek bir gül alıp gitmiştim. üstelik de çiçekçiden yani böyle dükkan falan vardı, vergi levhası... paraya kıydım yani. çingenler yapıştı en son kız çıkarıp para verdi öyle gittiler. :d

    iftara yakın yemek yiyecek yer aradık ama her yer dopdolu. ben de ist. üni. fen-edebiyat binasının oradaki esnaf lokantlarından birine götürdüm garibimi. mekandaki tek kadın o düşünün. hani leyla ile mecnun'da mecnun leyla'yı erdal bakkal'a götürüp tavuk döner yediriyordu ya, öyle bir şeydi. tabii ben yine paraya kıydım porsiyon iskender ısmarladım. :d kız bitiremedi yemeği, onun tabağı da ben bitirdim. :d :d

    yemek faciasından sonra akşam namazı için sultan ahmet'e gittik. kızın çantasından telefonunu çalmışlar. hattı kapattırmaya falan uğraştık bir de.

    her ne kadar böyle kötü başlamış gibi görünse de o günü atlattık ve yıllar geçti. şimdi doğacak bebeğimize bu hikayeleri anlatmak için bekliyoruz. :)


    şaka lan şaka ne bebeği, kız bir daha aramadı. :d :d

    not: bazı arkadaşlar mesaj attı "kıza acıdım!" diyorlar. haklılar ben de acıyorum lan, çok yazık oldu. kız benden sonra namazı bıraktı, tesettürlüydü, açıldı. kim bilir artık iskender de yiyemiyordur.

    not 2: evet gerçekten kızın tabağındaki yemeği de yedim. o neyse de tabağı sünnetlemesem iyiydi. oğlum ocurçluydum lan ne yapayım?

    not 3: herkesin garibine gitmiş. kendi adıma üzüldüm, yalnız değilimdir diye teselli ediyordum kendimi. :)

    bir tane daha anlatayım madem: yine bir ilk buluşma hanım kız sakarya'da örtmen. üsküdar'da buluştuk. kızımızın doğum günü saçma sapan bir doğum günü hediyesi verdim. ne olduğunu söylemek istemiyorum. :)

    sonra bu zavallıya da üsküdar turu yaptırdım. sokak sokak dolandırdım. bu sefer ramazan değildi aç aç gezmedik hiç değilse. yalnız aralık ayıydı, hava cidden soğuktu. üstüne bir de yğmur başladı. hani bir ara üsküdar'da dolmuşlar yüzüyordu ya, işte öyle bir yağmur. romantizm olsun diye kız kulesine götürdüm arkadaşı. it gibi ıslandık. oradan dönünce yine romantizme devam ettik. hani donuna kadar ıslanmak derler ya, işte tam olarak donuma kadar ıslandım. ayaklar vıcık vıcık su, pantalon su içinde ve dediğim gibi don da gitmiş.

    zar zor bir taksi bulup capitol'e gittik. migros'tan don aldım. sonra bir mağazaya gidip pantolon aldım üstümü değiştim falan. hani bir mallık ettim ıslandım falan da, neden kıza don değiştirdiğimi söylediğimi çözemedim hala. bilmesi şart değildi sanki. :) sonra kızı sakarya'ya uğurladım.

    önceki buluşmanın aksine bu seferki buluşma mutlu sonla bitti. :) 2 ay önce onu gelinlikler içinde görmek nasip oldu. :) hatta burada da paylaşmıştım. (bkz: eski sevgilinin evlenmesi)

    evet, o kadar olaydan sonra benle evlenecek değildi herhalde. :d

mesaj gönder