eeeh, nasıl başlasam bilmiyorum. açıkçası kim olduğuna dair hiçbir fikrim yok. sadece sen osun. bir gün belki bir yerde, yada bilemedim yarın bir şekilde karşıma çıkacaksın, öyle olduğunu söylüyor da insanlar. "eni sonu karşına çıkacak." "sen de mutlu olacaksın." gibi şeyler. yani herkes diyorsa olur. birine kırk defa deli de, deli olur diyorlar. bir de o var değil mi?

madem sen osun, yani madem düşün ki o bunu okuyor kısmındayım, sana biraz kendimden bahsetmek farz. sonuçta ilerde sana söyleyeceğim şeyi başta söylemek benim boynumun borcu. böyle birini istemeyebilirsin, ki sanırım genel olarak hiç istemediler de beni. ailem de istememiş, ama konu bu değildi. özür diliyorum. demek istediğim şu, ben şu anda bunları yazacak kadar duygusal hissediyorum evet, ama yarın uyandığım zaman duygulara söven, duygusuz olduğunu iddia eden biri olabilirim. evet, dengesizim. halk arasında manik depresif diye adlandırmışlar ben ise özetle buna dengesizlik diyorum. sen bipolar diyebilirsin. bir de çoğu kişiye bahsetmekten korktuğum ama gerçeğim olan bir durum söz konusu, ki doktoruma gram güvenmiyorum ama yine de bilime saygım olduğundan başlangıcı olabilir diye düşünüyorum. bu söz konusu dediğim şey dissosyatif kimlik bozukluğu. yani hem bu kadar dengesiz iken üstüne üstlük benliğimde birden çok ben olabilirmiş. bugün mehmet'i severken yarın onur ile karşılaşma ihtimalin varmış. açıkçası bunları neden yazıyorum onu bile adlandıramıyorum. seni asla tanımıyorum, sen diyorum ama kim olacağına dair bir fikrim yok, zaten sen de bunları asla okumayacaksın. biraz can sıkıntısını atmak istedim. anlatamadıklarımı yazmak istedim. özetle psikolojik sorunlarla boğuşan, ya da boğulan biriyim. bunları bilmek en büyük hakkın, evet öyle. aksi halde ilerde bunları duymak hoşuna gitmeyebilir, alışmışken bırakmak zorunda kalabilirsin. bunları duyunca en azından kurtulma ihtimalin çok yüksek oluyor.

fiziksel olarak yakışıklı olduğuma dair inancım sıfır. çekici hiçbir yanım yok. zihinsel olanlar ise ortada. insanların genelde zeki olarak adlandırdığı, farklı dediği ama hiçbir baltaya sap olamamış biriyim. üstüne üstlük, afedersin ama birazcık deliyim.

yani bilmiyorum, hâlâ beni sevme ihtimalini düşünüyorsan, tek ricam, önce kendime beni sevmeyi öğret. kendimden böyle nefret ederken, seni nasıl sevebilirim?