charles bridge üzerinde fotoğraf çekerken sağda solda başını yere gömüp dilenenlerin fotoğrafını çeken bir adam vardı. yere yatmış fotoğraf çekmeye çalışıyordu. o an ben de yere uzanıp onların fotoğrafını çektim. praga-charles bridge

sonrası adamın yanına gidip tanıştım. ona çektiğim fotoğrafı gönderebileceğimi söyledim. adı yildiz. türkiyeden geldiğimi öğrenince dedesinin türk olduğunu bu yüzden kendisine yildiz ismini koyduklarını söyledi. yıldız diye düzeltmedim. mail adresini not defterime yazdı.

yaklaşık iki sene sonra dün gece not defterimi karıştırırken bu yazıyı gördüm. ve mail attım.
imagine'in yorumuyla adeta eski montunun cebinde para bulmuş gibi oldu. mailinin bir bölümünde şöyle demiş,
"the last picture with the notebook will remain not only as a good memory but also as a good proof that is always good to interact with other people that you don't know yet."

(not defterinin olduğu son fotoğraf sadece güzel bir hatıra olarak kalmayacak, bunun olduğu kadar henüz birbirini tanımayan insanların iyi iletişiminin iyi bir kanıtıdır)

aşağı yukarı böyle. çevirim iyi değildir :)

kıssadan hisseyi yildiz yapmış. zaman zaman gezerken fotoğraflarını çektiğim kişilerin mail adreslerine fotoğrafları gönderirim. gezmek ve fotoğraf çekmek çok güzel.

yol açık yola çık. fotoğraf çek. mutlu ol. mutlu et.