1. ferhan şensoy, elektriğin bulunmasından önceki tiyatroyu anlatıyor:

    "...elektriğin bulunmasından önce tiyatro mum ışığında oynanıyormuş. o zamanın tiyatro yazarlarının, bir perdeyi bir mumun ömrüne göre yazmaları gerekiyormuş, mum bitmeden o perdenin bitmesi gerekiyor, perde arasında yeni mumlar takılıyormuş. ve sanırım biraz temposuz başlayan oyunlarda, gözü mumda oyuncular, mum bitmeden o perdeyi tamamlayabilmek için, perdenin sonuna doğru gereksiz bir tempo yapıyorlardı. eski dört perdelik oyunlar da tamamen bu mum sorunsalının ürünüdür, yoksa üç tane perde arasına ne gerek var!

    yazar, büfeci değil ki! daha sonra değişimin manifestosu olarak elektrik bulunmuş, yazarlar kafalarına göre yazmaya başlamışlar oyunlarını. üç saat süren oyunlar, arasız oyunlar, yedi saat süren eziyet tiyatrosu örnekleri görüldü, elektriğin bulunuşundan yararlanan ışık efektli oyunlar ve özellikle ışık oyunları moda oldu, ancak muma endeksli racine ve yukarlarda devamlı adı geçen moliere, tiyatro yazarı olarak pek aşılmış değildir..."

    (bkz: eşeğin fikri - ferhan şensoy) ^:değişimin dalgalı denizinde^

mesaj gönder