sanki buğulanmış cama ellerimin izini çıkarmışım da dışarının belli belirsiz rengini görmeye çalışıyormuşum gibi, sanki karanlık bir ine girmişim de ışığı arıyormuşum gibi, otobüsü kaçırmışım, bembeyaz bir papatyaymışım da "seviyor, sevmiyor"lara kurban edilmişim gibi, kovulmuşum, istenmiyormuşum gibi, sanki bu dünyada fazlalıkmışım, "kim çağırdı bunu"daki bu benmişim gibi, izlemediğim film hakkında konuşuyorlarmış da mal mal yüzlerine bakıyormuşum gibi, ders kitabımı evde unutmuşum da hoca dersten atmış gibi, üçer üçer sayamamışım da öğretmen sınıfın önünde tokat atmış gibi, ısrarlara dayanamayıp misafir olarak kaldığım evde uyku vakti "ne işim var burada, ne diye kaldım" demişim gibi, yağmura aşıkmışım da çölde yaşıyormuşum gibi, sümüğüm akmış da yanımda mendilim yokmuş gibi, bütten de kalmışım gibi, bim'e gelen fırsat ürünü tek kalmış da öndeki teyzeye kaptırmışım gibi, telefonu haftada bir şarj ediyormuşum gibi, "niye ağlıyorsun" diye sormuşlar da toz kaçtı demişim gibi, bütün insanları sevecek kadar boşluğum varmış da tek birini sevecek takatim kalmamış gibi, dünyanın en karamsarıymışım gibi hissediyorum.