1. şu aralar çok gülüyorum sözlük.
    insanların birine "tutarsız" derken bile tutarsız olmalarına, canı yanınca erişemediği insanlar için "hehe, ulaşmaya çalışmamıştım ki zaten." demelerine, gösterişlerine, kendilerini farklı tanıtma çabalarına.
    ama en çok yüzünü bile görmediği, sadece sesini duyduğu biri için önce "ben sensiz asla eskisi gibi olamam." deyip sonra da bunları inkar eden, daha fazla konuşmak istemeyince de "sen tanıdığım en kötü insansın." diyebilen insanlara.
    yahu "ben sensiz asla eskisi gibi olamam." diyorsun ya hani, sen benimle oldun mu ki bensiz olunca eskisi gibi olamazsın? ya da bir düşün, o çok övündüğün kişiliğin bir kişiyle yaptığın bir haftalık konuşmanın sonunda mı değişiyor? sen böyle bir kişilikle mi övünüyorsun? hadi hepsini geçtim, konuşurken "bugüne kadar tanınmış en güzel insan" nasıl "en kötü insan" oluyor konuşmak istemedi diye? sırf seninle konuşmak isteyenler mi güzel insan statüsüne erişiyor sanıyorsun? komik!
    çevresinde herkesi ayrı tuttuğunu, herkesin ayrı bir birey olduğunu ve özel olduğunu söyleyerek bunu yaptığını sananlar var. adam hayatına aldığı insanları yazdığı üç beş satırla genelliyor mesela. gerçekten komik!
    şimdi sorarsanız sen mükemmel misin diye. asla değilim. ama en azından yaşadıklarımı, söylediklerimi hiçbir zaman inkar etmedim. pişman da olmadım. yaşadığım her şey bir şey öğretti çünkü. iyi ya da kötü. ama ne yaşanırsa yaşansın hisler reddedilmez olmalı. o insan ne yaparsa yapsın size. sonuçta bir zamanlar ona bir şeyler hisseden yine sizdiniz ve o hisler sizin, değerli yani. sonra hayatıma giren kimseyi genellemedim mesela. hepsi ayrı dünyalar, ayrı hayatlar. dinine, soyuna, kökenine bakmadım. bakılmaz zaten, aşk böyle bir şey değil.
    şimdi okuyup da bunları birine ya da birilerine yapanlar varsa şayet, naçizane ricam yapmayın.
    şayet bunları yaşayanlar varsa, naçizane önerim uzaklaşın. arkanıza bile bakmayın. gülün geçin. hayat kısa.

mesaj gönder