1. lisedeki ilk aşkım.

    çok seviyordum lan sözlük, gözleri mavi, saçları sarı güzelliğe tarif yazdıracak bir makedonya güzeliydi.

    yaklaşık 2000 bin civarı öğrencisi olan okulda pek çok göz onun üzerinde idi belki de tek şansım onunla aynı sınıfta olmaktı. orta okulda da düzenli spor yapardım, o zamanki adı ile oks'ye çalışırken şişko bir çocuk olmuştum, o ise manken.. evet evet manken.

    güzel ve açık giyinmesinin dışında hiç bir artısı olmayan bu kıza vurulmamın hormonlar dışında bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum şimdilerde.

    bir türlü muhabbete giremiyorum ve sınıfta kızlar ve erkekler hiç yanyana oturmaz iken benim iki kızın ortasında oturmam. olumsuz bir etki oluşturuyor diye düşünüyordum.. hayatımın her döneminde yakama yapışan çapkın izleniminden hep kaçmaya çalışmışımdir. sıra arkadaşlarım bana darılmıştı ama olsundu.

    ilk muhabbetimiz sınavda benden kopya istemesi ile başladı verdim tabi. babamdan günlük 3 lira alıyordum. iki lira yol bir lira yemek için ama su 75 kuruştu amk. bu parayı harcamıyorum biriktiriyor spora veriyordum, (hiç bir başarıda gösteremedim). ya da kıyafet alıyordum evet aç geziyor, yaz tatilinde çalışıyor ama oldukça zengin bir imaj yaratıyordum. derslerde iyi bu kız bana neden bakmıyor?

    o zamanlar piç erkek para eder, kızlar serseri erkeklerden hoşlanır bilmiyor tabi. spor hariç kavga etmeyi bile bırakmışken üstelik..
    hiç unutmam okuldaki en sağlam kaşarlardan biri balici bir çocuğun koluna girip. ya aşkım sende hırsızlık, gasp, eroin ya hepsi var ya. deyip çocuğu dudağından öpmüştü..

    bu piyasada tutunmam zordu kızdan ondan hoşlandığımı anlamış sınavlarda beni sürekli riske sokuyor sayemde iyi notlar alıyor, sürekli günlük üç lirami harcamama neden oluyordu, ama olsundu seviyordum..

    sonra bir gün açıldım kıza, sivilceli suratım, göbeğim ile tüm efendiliğim ile aldığım cevap ben seni kardeşim olarak görüyorum oldu. sanki babam kızın anasını sikti, nereden kardeş oluyoruz yarram. arkadaşlığımız devam ederken popüler erkeklerin kucağına oturan kızın bana en fazla bir metre yaklaştığını fark ettim.


    ve bir gün şişe çevirmece oynamaya karar verdim sırf bunu öpmek için, tezgah hazırdı. cesaret dedi ve arkadaşım ördeği öp o zaman dedi, boka bakargibi yüzüme baktı ve yusuf'u öpsem olmaz mı dedi?

    kalktım gittim ya nasıl koymuştu anlatamam, hiç böylesine aşağılanmamıştım.

    yine de derste güldüğü anı yakalamaya çalışıyor, onu gülerken gördüğüm zaman, bayramlık elbisesi ile bayramı bekleyen çocuk gibi cıvıl cıvıl oluyordum.

    aptalım!
    bir gün telefonumu istedi çok rica etti, zaten sınıfta bir kaç kişide var, yaz tatilde konfeksiyonda ortacılık yaparak almıştım. hemencecik verdim tabi, umut işte amk.

    aldı telefonu heyecanlı heyecanlı konuşuyor, bende o konuştukça mutlu oluyorum, sonrasında arzu bunun en yakın arkadaşı kızın elinden telefonu aldı bana verdi. olum mallık yapma, sabaha kadar susmaz bu dedi.
    olsundu 15 saniyede bir kontörüm gitsede sevdiğime gidiyordu, ve tüm kontörerde bitmişti..

    okul çıkışı kiminle konuştuğunu merak ettim ve son aranan numarayı aradım.

    bir erkek sesi..
    efendim aşkım!

    kız. benim telefon ile sevgilisi ile konuşmuş ya, kendimi kirletilmiş ve bir kenara atılmış don gibi hissettim...

    neyse işte, kızlar bu kadar acımasız olmayın lütfen..yakışıklı olmayabiliriz, ya da paramız olmayabil yüzümüz çirkin olsa bile en azından kalbini sizin ki kadar kırılgan belki de çok daha fazla açıyor.

    günlerce kendime gelemedim ve daha o kızla konuşmadım benimle konuşmaya çalışıyor olmasına rağmen, az bir fark ile de sınıfta kalmıştı.. ve tüm muhabbetimiz bitmişti..

    hüsranlar dolu aşk hayatıma böylece başlamış olmuştum..

mesaj gönder