1. eheh lisede duble muhafazakar, akp sevdalısı bir sınıf arkadaşım vardı. büyük bir tuvalle röprodüksiyon çalışması yapacaktı. bitirmek için 2 metrelik tuvali hafta sonları evine kadar götürüyordu, evden getiriyordu, ortalarda çekirdek taşıyan karınca misali dolaşıyordu.

    neyse bir gün bunların atölyeye gittim. resmini bitirmiş, 100 almış, hatta hoca duvara asmış.

    hem tuvalin büyüklüğünden hem de çalışmanın rengarenkliğinden tam olarak ne çizdiğini anlamak için biraz uzaklaşıp bakmak gerekiyordu. bu yüzden daha önce ne çizdiğini fark etmemiştim ama şimdi duvara asılınca, tam karşımda 2 metrelik, kocaman bir fidel castro portresi duruyordu. şoktan neredeyse istavroz çıkartacaktım. hayır, çünkü onu oraya asan hoca da komünizm, devrim falan duysa etrafa kustal su fışkırtacak türden birisi.

    içimde manevi fırtınalar kopartıp, "demek ki her kalbe girdin be reis !" diyip bir puro yakacaktım fakat onun yerine kıza "sen bunun kim olduğunu biliyor musun ?" diye sordum. tabi ki bilmiyormuş. internette bulduğu rengarenk yüzlü, cigarasını tüttüren adamı beğenip çizmiş işte.
    kim olduğunu anlattım, dedim bu adam kübalı marksist devrimci. inanmadı. " nayırrr nolamaz, nolamaz !!" mekanizmasıyle onu yan yana bırakıp gittim. benden sonra araştırmış, fotoğrafları kıyaslamış gerçekten de fidel castro olduğuna emin olmuş. "en sevdiğim tablomdu" dedi.

    zaten her şeye dudak büken, hep ortamı bozan bu kıza gıcıktım. bunu benden öğrenmesi pek hoş oldu . gönül, hocaya da salça olup "hocam bunu buraya asmışsınız ama kim biliyor musunuz?" demeyi isterdi fakat adam solu duyunca gümüş çatal fırlatıyor. o yüzden aza kanaat ettim.

mesaj gönder