1. şimdi bu acı olayın bir de şu boyutu var maalesef. hayatını kaybeden bu masum çocuklar eğer bu şekilde değil de mesela eğitim sistemine karşı yapılan bir eylemde yaşamlarını yitirselerdi, o zaman bu çocuklar için gözyaşı dökenlerin yarısı artık gözyaşı dökmüyor olacaktı. o diğer güruh "ne işleri vardı orada?" diyerek neredeyse "oh olsun"a varan cümleler kuracaklardı. öyle olmadı mı daha önce de? berkin de ali ismail de sur'da ölen o minicik bedenler de çocuk değil miydi? çoğu zaman bu çocuklar bazılarınca çocuk olarak değil de siyasi birer figür olarak görülmediler mi? yani bu ülkede nasıl öldüğünüzden çok kim olarak öldüğünüz daha önemli aslında. ne acıdır ki bazıları için güneşin daha geç doğduğu bir coğrafyadaki çocukla güneşin daha erken doğduğu coğrafyanın çocuğu arasında bile kilometrelerden çok öte bir uzaklık yok mu? gözyaşlarımız, bir kahve ve tatlı fotoğrafı paylaşıp gözlüklü emojilerle süsleyinceye kadar değil mi?

    başkalarının çocukları için de -gerçekten başkalarının ama- komşunun çocuğu için değil, aynı şehirde aynı bölgede yaşadığımız çocuk için de değil, taban tabana zıt, hiç bir ortak noktamızın olmadığı, öteki çocuklar için de, aynı dili konuşmadığımız aynı gökyüzüne bakmadığımız çocuklar için de gerçek, içten gözyaşları dökebildiğimizde ancak erdemli insanlar olabileceğiz. işte o zaman o ötekileştiren diğerlerinden bir farkımız olacak ve bir şeyleri değiştirmek için de gücümüz.

    yalnız bizim gibi düşünenlerin çığlığı yetmiyor, hep birlikte haykırmamız lazım bu çürümüşlüğe ve hep birlikte direnmeliyiz bu bizi yaşatmayana, öldürene. o yüzden herkes bir yanındakine dokunsa, bir yanındakine anlatsa gerçeği, bir yanındakini aydınlatsa belki de her şey çok farklı olurdu. bir deyip geçmemek lazım, küçücük damlalardır okyanusları oluşturan. herkes birini değiştirse, daha yaşanır bir yer olmaz mıydı dünya?

    ah çocuklar ah, şimdi geriye kalan bir avuç kül ve ölüm kokusu. çok üzgünüm, çok mutsuzum. içim öyle bir acıyor ki... ne desek boş biliyorum, siz yandınız, biz kaldık yine ateşler içinde. tarifi yok yaşanan acıların hiç bir dilde. siz yandınız, biz kaldık acılar içinde...

mesaj gönder