bir gazeteci eski devrimci mayta'nın geçmişe gömülü yaşamının peşine düşer. bu süreçte ailesi, eskinin devrimci yeninin medya şirketlerinde yönetici olmuş pek çok kişiyle görüşür. anlatılanlar gazeteciye ulaşırken bir flashback misali okur da anlatılanlara şahit olur. kimi doğru kimi uydurma onca bilginin ışığında mayta profili oluşmaya başlar. devrime sadık, saf idealizmiyle çeşitli örgüt yapılarının her silkinişinde çamura düşen bu adam 'peki şimdi nerededir, neler yapıyordur' sorusuda döner dolaşır.

mario vargas llosa'nın güçlü kalemiyle şekillendirdiği mayta karakteri örgüt yapılarının çelişkilerini, bağımsız düşüncenin kişiden kopup örgütün tabiatını belirlemesini sorguluyor.

mayta bir köyde görev yapan bir teğmenle dostluk kurduktan sonra hayatının en ateşli kararını veriyor ve buna ilgisiz yaklaşan kendi örgütünü, örgütçülüğü sorguluyor. bunca zamandır nerede yanlış yaptıklarını idrak ettiğinde örgüt içerisinden herhangi bir dostu olmaksızın bir başlarına köyde devrim yapmaya gidiyorlar. kitapta özellikle kışlanın işgal ediliş bölümü var ki gülsem mi ağlasam mı kararsızlığını yaşadım ve daha çok güldüm.